"gibi bir yerde" - Traduction Turc en Arabe

    • في مكان مثل
        
    • فى مكان مثل
        
    • في مكانٍ كهذا
        
    • وفي مكان مثل
        
    New York gibi bir yerde büyüyen birinci nesilden birinin kendi yerini bulmasının kolay olacağını düşünebilirsiniz. TED وقد تفكرون بأن الترعرع في مكان مثل نيويورك، سيكون من السهل على مواطن من الجيل الأول أن يجد له مكاناً.
    İkinci sorum: İklim değişikliğine Amazon yağmur ormanları gibi bir yerde nasıl hazırlanırız? TED سؤالي الثاني هو: كيف لنا ان نحد من تغير المناخ في مكان مثل غابة الأمازون الممطرة؟
    Des Moines gibi bir yerde büyümenin sonucu işte. Open Subtitles انها تأتي من بعد أن كبروا في مكان مثل دي موين.
    Cunningham Hall gibi bir yerde çalışmak isterdim. Open Subtitles انا احب ان اعمل فى مكان مثل مصحة كونينجهام
    Biliyorsun, Dan. Stoningham gibi bir yerde, gelenekleri yok sayamazsın. Open Subtitles هل تعرف يا " دان " ، فى مكان مثل " ستونينجهام" لا يمكنك تجاهل الإتفاق
    Bunun gibi bir yerde büyümüştüm. Open Subtitles كلا، لقد نشأت في مكانٍ كهذا.
    Ve Kruger gibi bir yerde, hızla artan fil yoğunluğu gerçek bir problem. TED وفي مكان مثل كروجر، ارتفاع اعداد الأفيَلة هيا مشكلة حقيقة.
    Aurora gibi bir yerde yapacak çok bir şey yoktur, bu yüzden her ne yapıyorsanız bunu çok yaparsınız. Open Subtitles ليس هناك الكثير لفعله في مكان مثل أورورا لذا ما تفعلونه تكثرون من فعله
    Ve işlenmemiş arazinin New York Şehri gibi bir yerde ne kadar değerli olduğunu gösteren bir slayt kullandım: dikkat edin, bazı durumlarda metrekaresi binlerce dolar olan arazi. TED واستخدمت هذا الرسم التوضيحي ليبين كم هي قيمة هذه الاراضي الخام في مكان مثل مدينة نيويورك. لاحظ,اراض تساوي الاف الدولارات , في بعض الحالات, للمتر المربع.
    Sebebi de şu; bu ada gibi bir yerde, kumun çoğu, biyolojik maddeden yapılır çünkü resifler, tüm bu mikroskobik hayvanların büyüyebileceği bir ortam sağlıyor ve öldüklerinde, hayvanların kabukları, dişleri ve kemikleri parçalanıyor ve kum taneciklerini meydana getiriyor, mercan ve benzeri şeyler. TED والسبب في هذا، أنها في مكان مثل هذه الجزيرة، الكثير من الرمل مصنوع من المواد البيولوجية لأن الشعاب المرجانية توفر مكاناً تنمو فيه الحيوانات المجهرية أو الحيوانات العيانية، وندما تموت، أصدافهم وأسنانهم وعظامهم تكسر وتشكل حبوب الرمل، أشياء مثل الشعاب المرجانية وما إلى ذلك.
    Sanırım burada ne yaptığımı merak ediyorsun Kit Kat Klub gibi bir yerde. Open Subtitles أفترض إنك تتساءل ماذا أفعل .. بالعمل في مكان مثل حانة "الكيت كات" كباريه
    Bunun gibi bir yerde, bütün geleceğin önüne serilmiş haldedir. Open Subtitles في مكان مثل هذا مستقبلك مُخطّط لِأجلك
    Bunun gibi bir yerde kalmıştık. Open Subtitles كنا في مكان مثل هذا.
    Mississippi, Jackson gibi bir yerde alınmayacak bir risktir. Open Subtitles هذه مخاطرة خطيرة جداً لفعلها في مكان مثل (جاكسون، ميسيسيبي).
    Karılık vazifene gelince de böyle bir adamın tatmin olması için Nassau gibi bir yerde sen yatağa girmesen de girecek birileri bulunabilir. Open Subtitles من حيث إلتزامكِ له يوجد العدد من الطرق لرجل كهذا للإحتفاظ بقناعة في (مكان مثل (ناسو
    Ve trajik olarak, bu kuzeydeki toplumlara gittiğinizde Kuzey Grönland'daki Kanak gibi bir yerde, sizi hayret içinde bırakan, deniz buzunun eskiden Eylül'de gelip, Temmuz kadar kaldığını, şu an ise Kasım ayında geldiğini ve Marta kadar kaldığını öğrenirsiniz. TED ومع ذلك للأسف، عندما تذهب الآن إلى هذه المجتمعات الشمالية فإنك تصاب بالدهشة لأنه في حين أن البحر الجليدي يستخدم للعبور في إيلول ويبقى كذلك حتى حزيران في مكان مثل Kanak في شمال Greenland فإنه يعبر حرفياً في كانون الثاني ويبقى حتى آذار
    Tarsus gibi bir yerde kafanızı dinliyorsunuz... Open Subtitles .."إذ تتمتعون بالهدوء والسكينة فى مكان مثل "طرسوس
    Graceland gibi bir yerde bazen sır tutmak gerekir. Open Subtitles -حقاً؟ فى مكان مثل جريسلاند، من الجيد إخفاء الأسرار من حين لآخر
    Florida'daki Sarasota gibi bir yerde, 100 metre ötedeki bir yunus grubunun olduğu yerden botların geçişi arasındaki ortalama süre altı dakikadır. TED وفي مكان مثل " ساراسوتا " في ولاية فلوريدا فان معدل تواتر حركة السفن التي تمر بالقرب من تجمعات الدلافين هو سفينة كل 6 دقائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus