"gibi hissediyorsunuz" - Traduction Turc en Arabe

    • تشعر
        
    • بأنك
        
    Yine de işin sonunda bir şeyler eksik gibi hissediyorsunuz. TED لكن في نهاية الأمر كله، تشعر أن شيئا ما مفقود.
    Sadece şu an siz Glenn Gould'un piyano çalan vücudu içindesiniz ve parmaklarınız kararları veriyor gibi hissediyorsunuz ve bütün süreç boyunca hareket ediyorlar. TED عدا أنك داخل جسد جلين جولد و تقوم بالعزف, و تشعر و كأن أصابعك هى التى تتحرك من تلقاء نفسها خلال عملية العزف كلها.
    Tam oturan kot pantolonları giydiğinizde, işte bu yüzden rock yıldızı gibi hissediyorsunuz. TED لذلك تشعر بأنك نجم روك عندما ترتدي ذلك الجينز المثالي المناسب لك
    Bu insanların çoğu sıradan insanlar. İncelik, cesaret, namus ve onur ile yaşadıkları hayatlarıyla ilgili konuşuyorlar ve bu hikayeleri duyduğunuzda bazen kutsal topraklarda yürüyor gibi hissediyorsunuz. TED لهذا الكثير من هذه القصص لأناس عاديين يتحدثون عن حيوات عاشوها بطيبة وشجاعة، بعفة وكرامة، وحين تسمع قصصا كهذه يخامرك شعورٌ ما بأنك تخطو فوق أرض مقدسة.
    Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz. TED وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر
    Karanlık ve huzur içinde, neredeyse parmaklıklar arkasında değilmişsiniz gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles عندما يحلّ الظلام والسكينة تشعر بأنكَ لستَ محتجز خلف القضبان
    Dediğiniz gibi Çavuş Spencer'ı yüzüstü bırakmış gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles كما قلت أنا تشعر وكأنك تركت العقيد سبينسر يسقط ,ونحن جميعاً نفعل
    Gerçekten de mağaranın sınırlarından çıkmış ve bu harika ormana kaçmış gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles تشعر حقا كما لو كنت قد تركت حدود ذلك الكهف و قد هربت حقا الى هذه الغابة الرائعة.
    Gerçektende zaman yolcusuymuş gibi hissediyorsunuz, aşağıya inerken tarihin katmanlarını birer birer soymak. Open Subtitles تشعر حقا كما لو كنت مسافرا عبر الزمن، تعيد تقشير طبقات من التاريخ واحدا تلو الآخر كلما تذهب إلى الأسفل.
    Bizim gibi hissediyorsunuz değil mi? Open Subtitles كما تعرف, أنت تشعر مثلنا, صحيح؟
    Yapmak zorunda hissettiğiniz bir şey gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles إلى ورشة أحدهم لتعديلها وتحسينها -صحيح أهو أمرٌ تشعر بضرورة فعله؟
    Ortasındayken, hiç bitmeyecekmiş gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles في حقيقية الواقع، تشعر بشعور غريبّ
    Oradayken ifşa olmuş gibi hissediyorsunuz. TED تشعر بكونك مكشوفا نوعا ما.
    Kanatlarınız varmış gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles تشعر وكأن لديك أجنحة
    Kimse sizi umursamıyor mu gibi hissediyorsunuz? Open Subtitles هل تشعر بأن لاأحد يهتم بك؟
    Kendinizi sanki bir ailenin ferdiymişiniz gibi hissediyorsunuz. Open Subtitles تجعلك تشعر أنك جزء من العائلة
    Birine vurduğunuzda ne gibi hissediyorsunuz? Open Subtitles كيف تشعر عندما تضرب شخص ما؟
    Biz istedik ki insanlar arabayla akıllarının birleştiğini hissetsinler, yani arabayla siz sanki birmişsiniz gibi hissediyorsunuz, ivmelenirken bir anda arabanın altıncı hissi varmış gibi oluyor. TED وأردنا أن يحس الزبائن بذلك وتحقق ذلك تقريباً، إنك تحس بأنك أنت والسيارة كيانٌ واحد خاصة عند الإسراع والانعراج وكأن للسيارة نظام ثباتٍ إلكتروني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus