Sizin de söyleyeceğiniz bir şey varsa ağabeyiniz gibi mesela lütfen avukatınızla temasa geçin. | Open Subtitles | وإذا كان لديك ما تقوله؟ عن أخيك مثلا فأخبر محاميك أن يتصل بي. |
Bu zor zamanınızda yapabileceğim bir şey varsa yeni ölmüş arkadaşınızın makyajını yapmak gibi mesela... | Open Subtitles | هل يوجد استطيع فعله لاساعدك خلال هذا الوقت العصيب مثلا لنقول وضع المكياج على وجه حبيبك المتوفى مؤخرا |
Geçidin neden çalışmadığı gibi, mesela. | Open Subtitles | مثلا البوابة لماذا لا تعمل, لواحد. |
Şerifi yeniden seçtirmek gibi mesela. | Open Subtitles | مثل إعادة انتخاب المأمور على سبيل المثال |
Bende onun kabinlerin ya da kapalı mekanların içine doğru emeklerken aldığı zevki seviyorum kurutucunun arkası gibi mesela. | Open Subtitles | ويسعدني استمتاعها بالزحف إلى الخزانات، والمخارج والفراغات الأخرى، مثل مؤخرة المجفف على سبيل المثال |
evet,zevk verdiğini biliyorum. senin gibi,mesela, bunun hakkında konuşmak istemediğinde. | Open Subtitles | مثلك,على سبيل المثال عندما لاتتحدث عن هذا |
Kripton'dan geldiğim gibi mesela. | Open Subtitles | مثل أنِّي من كوكب (كريبتون) |
İnekliğimi pekiştirmek için, ineklere özgü bir şey yapacağım çello dehâsı olmak gibi mesela. | Open Subtitles | لتعزيز الانطواء الجتماعي في الدراسة واقوم بشيء عبقري مثلا" اصبح اعجوبة في عزف الكمنجة |
Manilemeye ne diyorsun, rap sözleri gibi mesela? | Open Subtitles | ماذا، مثلا عن اقتباس كلمات أغنية راب؟ |
Lisa gibi mesela, Onun için bakıcılığa gelmene bayılıyor. | Open Subtitles | مثلا, "ليزا" تحب قدومك للمجالسة |
Dua gibi mesela. | Open Subtitles | شىء كالصلاة مثلا |
Ne gibi mesela? | Open Subtitles | مثلا ... ؟ |
Güzel bir kadının ilgisizliği gibi mesela. | Open Subtitles | خاصتاً عندما تكون من تهتم بى أمرآة جميلة على سبيل المثال |
Psikopatlık açısından bakarsak, işlediği suçlar çok iyi planlanmış olabilir. Hapisten kaçışları gibi mesela. | Open Subtitles | على عكس عاداته النفسية، جرائمه يُخطط لها بدقة كالفرار على سبيل المثال |
Nerede yaşadıkları gibi mesela, evlerine nasıl girileceği gibi. | Open Subtitles | أين يعيشون على سبيل المثال كيف يمكن الدخول لمنازلهم |
Şu anda, daha acil meselelerin var bu akşam ne yiyeceğin gibi mesela. | Open Subtitles | في الواقت الراهن، لديك أمور أهم لتقلق بشأنها، ما ستأكله الليلة على سبيل المثال. |
Bizi yere geri indirmek gibi mesela. | Open Subtitles | على سبيل المثال ، أن نعود مرة أخرى الى الأرض ؟ |
Eğer biraz daha bekleyecek olursanız, o zaman yazar olmalısınız, çünkü o zaman çok ama çok ünlü olabilirsiniz. Mark Twain gibi mesela: çok çok ünlü. | TED | الآن إن أمكنك الانتظار قليلا، يجدر بك أن تصير كاتبا، لأنه آنذاك ترتفع إلى مستويات عظيمة، مثل مارك توين، على سبيل المثال: في غاية الشهرة. |
Kripton'dan geldiğim gibi mesela. | Open Subtitles | مثل أنِّي من كوكب (كريبتون) |