Laboratuvarın içinde değil, ve giderek artan bir şekilde Hindistan, Çin, Brezilya, Afrika gibi yerlerde. | TED | ليس في المختبر، وإنه على نحو متزايد في مناطق مثل الهند والصين والبرازيل وافريقيا. |
Ve Karayipler'in mercan resiflerinin, trajik ve giderek artan bir şekilde dünyadaki mercan resiflerinin de hikayesi aşağı yukarı bu. | TED | وهذه القصة الى حد قريب لشعب جزر الكاريبي المرجانية وبشكل متزايد ومأساوي الشعب المرجانية أصبحت منتشرة عالميا |
Bu aşamada, hayatımın seyrini giderek artan bir endişeyle seyreden anneannem, günlük dualarına benim bir an önce evlenip bir yerlere yerleşmemi de eklemeye başladı. | TED | في هذه المرحلة من حياتي, بدأت جدتي, والتي كانت تتابع مسيرة حياتي بقلق متزايد, تشملني بدعواتها اليومية وتطلب لي الزواج عاجلا غير آجل. لكي أنعم بالاستقرار بعد زواجي والى الأبد. |
Ve giderek artan bir şekilde tüm bu bağlantı için ödememiz istenen ücret bizim özelimizdir. | TED | و بتزايد الثمن الذي يتطلب منا دفعه مقابل كل هذه التواصلية هي الخصوصية. |
Bu hareketlerin düzenleyicileri ve üyeleri, giderek artan bir biçimde akıllı telefonlar üzerinden iletişim kuruyor ve bir araya geliyorlar. | TED | المنظمين لتلك الحركات وأعضاء تلك الحركات يتواصلون بتزايد وينسقون عن طريق الأجهزة الذكية. |
Verinizin özgür olabileceği bir yer, böylece giderek artan bir şekilde hükümetlerin kullanıcı verilerine erişim isteği hakkında düşündüğümüz zaman, İzlanda'da yapmaya çalıştıkları bunun gerçekleşmesi için bu güvenli sığınağı yapmak. | TED | يجعل منها مكاناً لحرية المعلومات ، وعندما نفكر .. فى أن الحكومات أصبحت تسعى وبنحو متزايد إلى الوصول الى بيانات المستخدمين ما يحاولوا أن يفعلوه في آيسلندا هو أن يجعلوه ملاذاً آمنا .. أينما كان هذا ممكناً. |