Carter'i iyi tanıdığım için hasarı ödemeden Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | وبما إنني أعرف كارتر سأدعك تذهب بدون أن تدفع للضرر الحاصل لكنك ستغادر وأعني الآن |
Gitmene izin vereceğim, Rosenberg. | Open Subtitles | سأدعك تذهب سيد.روزنبيرغ |
Sakin olursan, Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | إذا هدأت، سأدعك تذهب |
Tanrı şahidim olsun Gitmene izin vereceğim tamam mı? | Open Subtitles | ـ اقسم بالله ـ حسنا وانا سأتركك تذهب فقط |
Senden yapmanı istediğim bir şey daha var. Sonra sonsuza dek Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | ثمّة شيء أخير أريده منك، ثم سأتركك تذهب للأبد. |
İyileşir iyileşmez Kralın Şehri'ne Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | بمجرد أن تتعافى بما يكفي لتسافر سأسمح لك بالذهاب إلى (كينجز لاندينج) |
Eski arkadaşların hatrına sadece uyarıyla Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | كما ارى.. انا وانت مثل الاصدقاء القدامى لذا سوف اسمح لك بالذهاب مع تحذير فقط |
Eğer dinleniyorsan Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | إن كنت تستريحين، افترض أنني سأدعك تذهبين |
Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سأدعك تذهب. |
Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سأدعك تذهب. |
Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سأدعك تذهب. |
Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سأدعك تذهب. |
Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | سأدعك تذهب. |
Gel hadi, bir kere dans edelim sonra Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | هيا أرقص معي مرة واحدة ثم سأتركك تذهب |
Gitmene izin vereceğim Louis. | Open Subtitles | (سأتركك تذهب يا (لويس |
İyileşir iyileşmez Kralın Şehri'ne Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | بمجرد أن تتعافى بما يكفي لتسافر سأسمح لك بالذهاب إلى (كينجز لاندينج) |
Bütün gece bitince, Gitmene izin vereceğim. | Open Subtitles | عندما تنتهي كل هذه الليلة سأدعك تذهبين |