"gitmeyeceğiz" - Traduction Turc en Arabe

    • لن نذهب
        
    • نرحل
        
    • لن نغادر
        
    • لن نفعل
        
    • فلن نذهب
        
    • نذهب لأي
        
    • لا يُمكننا الإبتعاد
        
    Eğer yarın sabaha kadar postada olmazsa cumartesi Dodger maçına gitmeyeceğiz, anlaşıldı mı? Open Subtitles اذا لم يكن في البريد غداً. نحنُ لن نذهب للعب يوم السبت، مفهوم؟
    Şimdi sıkı dur kaptan. Binlerce mil gitmeyeceğiz. Open Subtitles حافظ على هدوءك أيها القبطان، لن نذهب الآف الأميال
    Ama biz bu yoldan gitmeyeceğiz. Biz etrafından dolanacağız. Open Subtitles .ولكننا لن نذهب بهذا الأتجاه . سنلتف من حوله
    Komutan, kusura bakmayın ama sizsiz gitmeyeceğiz. Open Subtitles مع وافر احترامى أيتها القائد ولكننا لن نرحل بدونك
    İçeride olduklarını biliyoruz Smith, onları almadan da gitmeyeceğiz. Open Subtitles نحن نعلم إنهم هناك في الداخل ، سميث و نحن لن نغادر من دونهم
    - Hayır, gitmeyeceğiz. Beni doğu kıyısında bekleyeceksin. Open Subtitles لا لن نفعل انت سوف تنتظريني علي الساحل الغربي
    Hiç bir yere gitmeyeceğiz. Bir yerlere mi gidiyoruz, Max? Open Subtitles نحن لن نذهب لأي مكان هل سنذهب لأي مكان , ماكس؟
    Oh, seni şımartmak istemiyorum ama hiçbir yere gitmeyeceğiz. Open Subtitles اكرة ان افسد امسيتك لكن يبدو اننا لن نذهب الى اى مكان
    Yatılı okula gitmeyeceğiz. - Buna gerek yok. Open Subtitles لن نذهب لمدرسة داخلية لستم فى حاجة يا أحبابى
    Başka hastaneye gitmeyeceğiz. Yani ne dersen tamamdır. Open Subtitles نحن لن نذهب إلى أي مستشفى أخر، لذا مهما يكن ما تقول فهو جيد
    Hayır, gitmeyeceğiz! Hayır, gitmeyeceğiz! Open Subtitles الجحيم ,لا , لن نذهب الى الجحيم , الجحيم ,لا , لن نذهب الى الجحيم
    Oraya yaya gitmeyeceğiz. Ama görünmez olacağız. Open Subtitles لن نذهب هناك سيراً على الأقدام لكن سنكون غير مرئيين
    Biliyorum ama, oraya gitmeyeceğiz demiştim. Open Subtitles أنا أعرف ذلك ولكنني قلت للتو أننا لن نذهب إلى هناك الآن
    Bir yere gitmeyeceğiz, sadece içinde oturacağız. Open Subtitles لن نذهب بها إلى أي مكان، نحن سنجلس فقط بداخلها
    Usta, eğer gelmezseniz biz de gitmeyeceğiz. Open Subtitles معلم اذا لا تريد الذهاب نحن لن نذهب ايضا
    Birkaç şartım var ama. Oraya yalnız gitmeyeceğiz. Open Subtitles لكن، لدي بعض الشروط لن نذهب إلى هناك بمفردنا
    Geliyoruz ve işimiz bitmeden de gitmeyeceğiz, tamam mı? Open Subtitles نحن قادمون ولن نرحل إلا بعدما ننتهي، حسناً ؟
    Ya istediklerimizi alana kadar buradan gitmeyeceğiz dersek? Open Subtitles وماذا اذا قلنا اننا لن نرحل الا اذا أخذنا ما نريد ماذا ستفعل؟
    Bulana kadar gitmeyeceğiz. İspiyonlama vakti geldi. Open Subtitles لذا،لن نرحل من هنا حتى نجده الآن،هذا هو الوقت للبدء بالإخبار عنه
    Kimin öldürdüğünü öğrenene kadar bir yere gitmeyeceğiz, biliyorsun. Open Subtitles وأنت تعرف بأننا لن نغادر قبل معرفة قاتله
    Onlar hiçbir yere gitmeyecek, biz de gitmeyeceğiz. Open Subtitles إنهم لن يذهبوا إلى أي مكان، لن نفعل نحن,
    Otobüse binsek bile bir yere gitmeyeceğiz değil mi? Open Subtitles حتى ولو ركبنا الحافلة، فلن نذهب إلى أي مكان، صحيح؟
    Buna başladık ve şimdi bırakıp gitmeyeceğiz. Open Subtitles أى كان ما قد تورطنا به ، لا يُمكننا الإبتعاد والتخلي عن ذلك الآن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus