"gitmeyecek" - Traduction Turc en Arabe

    • يذهب
        
    • لن تذهب
        
    • يغادر
        
    • يرحل
        
    • تزول
        
    • يُغادر
        
    • لن تذهبي
        
    • لن يدخل
        
    • لن يسير
        
    • يذهبوا إلى
        
    • لن نذهب إلى
        
    O bildiklerini bize söylemedikçe hiç kimse bir yere gitmeyecek Open Subtitles لا احد يذهب الى اي مكان الى ان نعرف مايعرف
    Peki, para ya dostlarının hoşuna gitmeyecek bir yere gidiyorsa, n'olcak? Open Subtitles وماذا لو أن المال يذهب إلى مكانٍ ما أصدقائكِ لا يحبونه؟
    Burada kal. Hiçbir şey'e dokunma. - Kimse karanlık gezegene gitmeyecek! Open Subtitles إبق هنا ولا تلمس أي شيء ولن يذهب أحد لكوكب الظلام
    Oraya gitmeyecek. Tehlikeli olduğunu söylüyor. Open Subtitles لن تذهب هناك مره أخرى تقول أن هذا بالغ الخطوره
    Kahvesindeki gizemi çözmeden önce buradan gitmeyecek kahvesi gerçekten harika. Open Subtitles آمل فقط بأن لا يغادر قبل أن نكتشف سر قهوته: إنها حقًا
    Hayır, öylecene gitmeyecek aşkım. Kederle işler bu şekilde yürümüyor. Open Subtitles لا, لن يرحل الأمر بعيداً يا حبي هكذا يعمل الحزن
    Çünkü 16 yaşından beri her gün çalışıyor ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda bir daha asla işe gitmeyecek. TED لأنه عمل كل يوم منذ أن بلغ من العمر 16 وفي يوم الأثنين، وأقرب مما يتخيل، لن يذهب إلى العمل مجددًا.
    Okulları kapatalım mı? Peki işçiler ne olacak? Çocukları okula gitmediyse onlar da işe gitmeyecek. TED حسنا، ماذا عن الموظفين؟ فهم لن يذهبوا إلى أعمالهم طالما لم يذهب أولادهم إلى المدارس.
    Lisle'ye gitmeyecek, onu duydun. Ayrılma konusuna kafayı takmış. Open Subtitles لن يذهب إلى ليسيل، لقد سمعتيه لقد قرر الرحيل
    Lastik kaplamayı öğreneceği özel bir okula gitmeyecek. Open Subtitles سيأخذ فرصته كالآخرين لن يذهب إلى مدرسة خاصة كي يتعلم من البداية
    Lastik kaplamayı öğreneceği özel bir okula gitmeyecek. Open Subtitles سيأخذ فرصته كالأخرون لن يذهب إلى مدرسة خاصة كى يتعلم من البداية
    Kimse eve gitmeyecek. Kimse gittiğimizi söylemeyecek. Open Subtitles لا أحد يذهب إلي البيت لا أحد يخبر أي أحد أننا سنغادر
    - Hey, en azından bir bakabiliriz. Haydi. - Ben buraya gitmeyecek. Open Subtitles على الأقل نستطيع أن نلقي نظرة بن لن يذهب إلى هنا
    İleri Karakola hizmet ediyor. Daha ileriye gitmeyecek. Open Subtitles . إنها تخدم القاعده الأماميه . لن تذهب أبعد من ذلك
    Bu konu muhtemelen bir kaç ortodoks öğeden çok daha derine gitmeyecek. Open Subtitles على الأرجح لن تذهب أعمق من كونها عناصر أرثوذكسية.
    Ceset derin denizin en dibine batacak ama orada bile etleri boşa gitmeyecek. Open Subtitles قبل أن تستقر هذه الجثة في أعماق البحر. حتى هناك في الأعماق، لن تذهب سدىً أيضاً
    Kate'in yaşadığını sanıyor, onu almadan da gitmeyecek. Open Subtitles إنه لازال يعتقد بأن كيت على قيد الحياه لذا لن يغادر من هنا بدونها
    Lütfen görevlilere söyleyin, tabaklar bitmeden kimse gitmeyecek. Open Subtitles بأنَ أحَداً لن يغادر سيُسمح له ...بمغادرة هذه القاعة ما لم تكن جميع الأواني خالية
    Hiç gitmeyecek sandım. Hafta boyunca tüy tüküreceğim! Open Subtitles لقد ظننت انه لن يرحل سأظل ابصق الريش لمدة اسبوع
    Hiç gitmeyecek sandım. Hafta boyunca tüy tüküreceğim! Open Subtitles لقد ظننت انه لن يرحل سأظل ابصق الريش لمدة اسبوع
    Demek istediğim bu problem kendi başına uzaklaşıp gitmeyecek. Open Subtitles أقول أنّ هذه المُعضلة لن تزول تلقاء نفسها،
    - Tanrıya şükür Thomas hâlâ bizle. - Yakında gitmeyecek mi? Open Subtitles ما زال لدينا "توماس"، حمداً لله- ألن يُغادر قريباً؟
    Sadece bana söz ver, o gezintiye gitmeyecek ve burada kalacaksın tamam mı? Open Subtitles نعم ,فقط عديني انك لن تذهبي معه بالقارب، حسناً؟
    Kontrol altına alana kadar kimse gelmeyecek ya da gitmeyecek. Open Subtitles سآمر بإغلاق هذا الجبل لن يدخل او يخرج أحد حتى نسيطر على هذا الامر
    İşler iyi gitmeyecek ve utanç duyacaksın diye korkma. Open Subtitles لا تتجنبي الشعور بالإحراج ، لأنكِ خائفة من شيئاً لن يسير على ما يرام
    Laxman,onların evine gitmeyecek. Open Subtitles لكشمان ، نحن لن نذهب إلى منزل هؤلاء الاوغاد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus