"giyebilirsin" - Traduction Turc en Arabe

    • ارتداء
        
    • إرتداء
        
    • تلبسي
        
    • لبس
        
    • أرتداء
        
    • إرتدائه
        
    • إرتدي
        
    • يمكنك أن ترتدى
        
    • تَلْبسَ
        
    Samur kürkler giyebilirsin Kulüplerde ön sıralarda oturabilirsin Open Subtitles تستطيعين ارتداء فرو السَّمُّور أمام مناضد ملهي ليلي
    Eğer eşcinselsen herkesin iç çamaşırını giyebilirsin. Open Subtitles إذا أنت مثلي الجنس يمكنك ارتداء الجميع وتضمينه في الملابس الداخلية.
    Sorun olmaz. Deneme çorabını giyebilirsin. Open Subtitles أجل ، لا مشكلة يمكنكِ إرتداء جورب المحلّ
    Dansa giderken bunu giyebilirsin diye düşündüm. Open Subtitles أعتقد أنه يمكنكِ إرتداء هذا للحفلة الراقصة
    Miranda, istersen gömleğimi giyebilirsin ama sen kirlettiysen sen yıkayacaksın. Open Subtitles ميراندا، يمكنك أن تلبسي قميصي إذا أحببت. على أية حال، وسخك يجعله مكوك.
    Uzun biri. Topuklu giyebilirsin. Sorun var mı? Open Subtitles ..هو طويل ، سنشعر بالحريه في لبس الكعوب العاليه هل لديك أسئله؟
    Montunu koridorda da giyebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ أرتداء معطفكِ في القاعة.
    Hayır, bunlara gerek yok. Normal bir tişört giyebilirsin. Open Subtitles لا, تستطيعين ارتداء كنزة عادية طالما لا تمانعين أن تتبللي
    Sen giyebilirsin. Ama ben giymem. Biraz kestirmek ister misin? Open Subtitles يمكنك ارتداء ملابس ضيقة لكنني لن أرتدِ ملابس ضيقة
    Pazar günleri kiliseden sonra ve çay saatinden önce sivil kıyafet giyebilirsin. Open Subtitles يمكنك ارتداء الزي المدني أيام الأحد بعد الكنيسة وقبل تناول الشاي
    Üşüyorsan benim ceketimi giyebilirsin. Open Subtitles يمكنك ارتداء معطفي إذا كنتِ تشعرين بالبرد
    Bu elbiseyle uyumlu şu pantolonu giyebilirsin. Open Subtitles تستطيعين بسهولة ارتداء هذا الفستان فوق بنطال
    Hey, Hawai elbisesi de giyebilirsin, bu kötü bir anne olacağını göstermez. Open Subtitles يمكنكِ إرتداء ذلك الفستان الفضفاض,وسيظل الناس يعتقدون أنك أم جيدة
    Böyle vurduğun sürece, tütü bile giyebilirsin. Open Subtitles أن كنت تستطيع القذف هكذا , تستطيع إرتداء تنورة رقص ولن أمانع
    Benimkini giyebilirsin. Hep sevdiğini söylersin. -Biraz tadilat yaparız. Open Subtitles يمكنكِ إرتداء فستاني لطالما قلتِ أنه يعجبكِ
    Demek ki artık üstünü tekrar giyebilirsin. Open Subtitles هذا يعني أنه بإمكانك إرتداء ملابسك من جديد
    Olmazsa benimkileri giyebilirsin. Open Subtitles وإذا لم تناسبك هذه لمكنك أن تلبسي من مجموعتي
    Dört yıl daha sabret, sonra istediğini giyebilirsin. Open Subtitles فقط أربع سنوات لا أكثرِ وأنت يمكنك أن تلبسي ماتريدين
    Kowboy botları haricinde kot pantolon ile ne giyebilirsin ki? Open Subtitles أعني ، مافائدة لبس الجينز القصير مع أحذية رعاة البقر ؟
    Montunu koridorda da giyebilirsin. Open Subtitles يمكنكِ أرتداء معطفكِ في القاعة.
    Abiye bir modeldir ama çalışırken de giyebilirsin. Open Subtitles انه للخروج لكن يمكنك إرتدائه فى العمل ايضاً
    Şöyle daha kadınsı birşey giyebilirsin. Open Subtitles إرتدي شيئا ًأكثر بقليل... تعلمين , أنوثة
    Spor ceket giyebilirsin ama öyle gitmeyeceksin. Open Subtitles يمكنك أن ترتدى معطفا رياضيا ولكنك لن تذهب بهذا الشكل
    Kendi düğününde, benim önem verdiğim herşeyi kenara atıp istediğini giyebilirsin. Open Subtitles عندما هو زفافكَ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَلْبسَ في العائقِ لكُلّ أَهتمُّ،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus