Kendine bir düzine tilki kürkü alabilirsin ama yine de bunu giyeceksin. | Open Subtitles | يُمكنكِ شراء دسته من الثعالب الفضية ولكنكِ سترتدين هذا |
Beni görmeye geldiğin her akşam... bu çizmeleri giyeceksin. | Open Subtitles | في كل مساء عندما تأتين لرؤيتي سترتدين هذا الحذاء |
Sen Cadılar Bayramında ne giyeceksin Milhouse? | Open Subtitles | إذاً، مالذي سترتديه لحفلة الهالووين، ميلهاوس ؟ |
Tatlım, ne giyeceksin hiç bilmiyorum. Burası sanki rahibe gardırobu gibi. | Open Subtitles | لا أعرفُ مال الذي سترتدينه يا عزيزتي إنه مثل دولاب الراهبة |
- Şimdi ise Kraliçe'nin Balosu'na katılacak. - Ne giyeceksin? | Open Subtitles | . الآن تستطيعين حضور حفلة الملكة ماذا سوف ترتدين ؟ |
Erkek-fahişe ödüllerinde ne giyeceksin? | Open Subtitles | حسنا,ماذا ستلبس في حفلة جائزة الرجال المومسين |
Burası 12 derece. Afedersin ama bu paltoyu giyeceksin! | Open Subtitles | أنه برد هنا لو سمحتي, سترتدين هذا الجاكيت |
Anne, kilisede bunu mu giyeceksin? Yoksa bugün çamaşır günü mü? | Open Subtitles | يا أمي هل سترتدين ذلك للكنيسة أم أنه يوم الغسيل و حسب ؟ |
O gün geldiğinde çok güzel olmayı isteyeceksin ve elbiseyi giyeceksin. | Open Subtitles | عندما يأتي هذا اليوم سترغبين أن تبدين جميلة و عندها سترتدين فستاناً |
Baloda ne giyeceksin düşündün mü? | Open Subtitles | مهلا , اتعرفين ماذا سترتدين في حفل التخرج ؟ |
Düğün temasına uysun diye beyaz giyeceksin sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنكِ سترتدين رداءً أبيض للتطابقِ مع شكل الزفاف |
Bu gece dansta ne giyeceksin, mavi mi siyah mı? | Open Subtitles | ماذا سترتدين في حفلة الليلة الأسود أم الأزرق؟ |
Penny de futbol izlerken bunu mu giyeceksin? | Open Subtitles | أهذا ما سترتديه لمشاهدة المباراة عند بيني؟ |
Dansta ne giyeceksin? | Open Subtitles | إذن ما الـّذي سترتديه من أجل ذلك الرقص المقيت ، على أيّ حال ؟ |
Hastanede onu mu giyeceksin? | Open Subtitles | هل هذا هو ما سترتديه عند عودتك الى المشفى |
Hey, kış gündönümünde bunu giyeceksin. | Open Subtitles | انظري هذا ما سترتدينه لاجل الانقلاب الشتوي |
Düğünde bu elbiseyi mi giyeceksin Roz? | Open Subtitles | يا روز,هذا ما سترتدينه في العرس؟ |
Bunları dışarıda giyeceksin! İçeride de bunları. | Open Subtitles | في الخارج ترتدين هذا، وفي الداخل، هذا |
Bir duş alacaksın ve temiz pantolonlarından birini sonra da güzel ayakkabılar giyeceksin ve sonra sen ve Tim beni tanıştıracaksınız... | Open Subtitles | سوف تذهب الان لتأخذ دشاً وبعدها ستلبس سروالاً نظيفاً وذلك الحذاء الجميل |
Siyah bir gömleğin de olacak ve onu ölene dek giyeceksin! | Open Subtitles | سترتدى قميصاً أسوداً أيضاً وستلبسه حتى تموت |
giyeceksin o kadar. Ne oldu sana böyle? | Open Subtitles | أنت ترتديه بالفعل , وقد إنتهى ذلك ماذا يحدث بداخلك ؟ |
Porselen, Ulusal yarışmada bu püsküllü elbiseyi Porselena olarak giyeceksin. | Open Subtitles | مخنث، سوف ترتدي هذا الفستان في عرض في البطولة الوطنية كـمخنثة. |
Ben de öyle ama bir gelin gibi beyaz giysiler giyeceksin. | Open Subtitles | ولا أنا أيضا، ولكنك تقومين بارتداء الأبيض تماما مثل العروس |
Ne giyeceksin? | Open Subtitles | هل لديك ما ترتدينه ؟ |
Benimle at arabasında parka geleceksin tiyatroda bana katılacaksın zarif kıyafetler giyeceksin. | Open Subtitles | ستذهبين معي إلى المتنزه تحضرين مع عروض المسرح تلبسين أفخر الأزياء |
Bunu mu giyeceksin? | Open Subtitles | أسترتدين هذا؟ |
Porto Riko'nun gururu için. Söz ver bana bunu şampiyonluk maçı için giyeceksin. | Open Subtitles | أريدك أن تعدني بأن ترتدي هذا في مباراة البطولة |
Yemek yiyeceğiz ve tabi ki sen onu giyeceksin. | Open Subtitles | نحن سَنَأْكلُ، و بالطبع، أنت سَتَرتدى ذلك. |
Donna Karen'i mi giyeceksin, Mariss ? | Open Subtitles | هل سَتَلْبسُ ماركة ّ(دونا كارن)ّ، ّ(ماريسا)ّ؟ |