Tanrım, dar tişört giyen bir sevgilin yok, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، لم تشتري لنفسك شيئا كفانيلا ضيقة لصديقك |
Tanrım, dar tişört giyen bir sevgilin yok, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي، لم تشتري لنفسك شيئا كفانيلا ضيقة لصديقك |
Kırmızı giyen bir kadın... | Open Subtitles | إمرأة في ثوب أحمر. |
- Ibis, balo kıyafeti giyen bir domuz Lee. - Anladım. | Open Subtitles | (ـ (ايبيس) هو خنزير في ثوب حفله موسيقيه، (لي ـ لقد فهمت |
Bulls kazağı giyen bir şüpheliyi bulmak için yapılan şüpheli teşhisinde, Bulls kazağı giyen sadece bir şüphelinin olması sizce önyargılı bir davranış değil mi? | Open Subtitles | وانت لا تعتقد أنه ضار أن تضع مشتبة بة واحد يرتدى قميص فريق الثيران فى طابور العرض تهدف إلى إيجاد |
Siyah kar maskesi giyen bir adam. | Open Subtitles | انه شخص واحد يرتدى قناع تزلج اسود |
Hadley'i casusluk suçundan hüküm giyen bir ajanımızı kurtarmak için takasda kullandım. | Open Subtitles | بأستخدام "هادلى" ومبادلتها بدوبلوماسى أمريكى مدان بتهمة التجسس. |
- Yapılış şeklinde. - O gelinlik giyen bir fahişe. | Open Subtitles | إنها الطريقة - إنها عاهرة في ثوب زفاف - |
Hadley'i casusluk suçundan hüküm giyen bir ajanımızı kurtarmak için takasta kullandım. | Open Subtitles | بأستخدام "هادلى" ومبادلتها بدوبلوماسى أمريكى مدان بتهمة التجسس. |