| İzin verselerdi, beden eğitimi dersinde bile bu ayakkabıları giyerdim. | Open Subtitles | كنت أرتدي تلك في صالة الألعاب الرياضية إذا سمحوا لي. |
| Minik kısa püsküllü bir etek giyerdim, ve atkuyruğu popoma denk inerdi. | Open Subtitles | كنت أجري حولهم، وأنا أرتدي تنورتي القصيرة إلي حداً ما وكان شعري يغطي ظهري كله |
| Ben de kadife pantolon giyerdim. | Open Subtitles | اعتدت على ارتداء سروايل مصنوعة من ورق الأشجار |
| Sıcak bir gün olacak. Yerinizde olsam hafif şeyler giyerdim. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون يوماً حاراً لو كنت مكانك سأرتدي ملابس أنيقة |
| Onun gibi görünseydim, böyle bir giysi giyerdim. | Open Subtitles | إن كنت في مثل وسامته كنت ارتديت ثوب مثل هذا |
| Böyle gecelerde devriyeye çıktığımda, iki çift yün çorap giyerdim. | Open Subtitles | عندما أسير فى ليلة كهذه بالخارج,أرتدى 2 من الجوارب |
| Ve her fırsatım olduğunda onu giyerdim, o süveterin sahip olduğum en harika şey olduğunu düşünerek. | TED | وكنت أرتديه وقتما أستطيع، معتقدةً أنه كان أروع شئ أقتنيته. |
| Ziyaretçimin geleceğini bilseydim en güzel tulumumu giyerdim. | Open Subtitles | لو كنت أعرف بأن لدي ضيوف لكنت لبست بدلتي الجديدة |
| Eskiden el yapımı İtalyan ayakkabılar giyerdim. 500 dolarlık takım elbiseler. | Open Subtitles | كنت أرتدي أحذية إيطالية مصنوعة يدوياً وبذلات بقيمة 500 دولار |
| Biliyorsun, o eteği babanla çıkarken giyerdim. | Open Subtitles | ـ أمي ، ما رأيكِ؟ أتعرفي ، كنت أرتدي تلك التنورة عندما قابلت والدكِ. |
| Okul takımı ceketini giyerdim. Birlikte dansa giderdik. | Open Subtitles | كنت أرتدي سترته الرياضية نذهب للرقص معاً |
| İlkokula giderken bunu hergün giyerdim. | Open Subtitles | لقد كنتُ أرتدي هذه كلَّ يومٍ في المدرسة الابتدائية |
| Hatta daha heyecanlı olacağını bilsem beyaz bir elbise bile giyerdim. | Open Subtitles | لوكانذلكسيجعلالأمرأكثرإثارة، يُمكنني أنّ أرتدي فستاناً أبيض. |
| Her halde seksi bir elbise giyerdim. | Open Subtitles | انا لا اعرف. وأعتقد أن ارتداء فستان مثير أو شيء من هذا. |
| Bol kesim kotlar ve geniş süveterler giyerdim. | Open Subtitles | كنت ارتداء الجينز فضفاض والكنزات الصوفية. |
| Cumaları spor ayakkabı ve kot giyerdim. | Open Subtitles | واستطيع ارتداء الجينز والأحذية الرياضية يوم الجمعة |
| Onu giyerdim ama berber aylaklığı ehliyetimin süresi doldu. | Open Subtitles | كنت سأرتدي السترة القطنية، لكن رخصة عملي كحلّاق انتهت للتو. |
| Ama bir kadın olsaydım, kesinlikle bu elbiseyi giyerdim. | Open Subtitles | صحيح. ولكن لو كنتُ امرأة، فحتماً سأرتدي هذا الفستان. |
| Eğer öyleyse daha dar bir şey giyerdim. | Open Subtitles | لأني إذا كنتُ كذلك, سأرتدي شيئاً أكثر إثارة. |
| Bu aptal yemek kamyonunun gezegenin diğer ucunda olduğunu bilseydim, farklı bir ayakkabı giyerdim. | Open Subtitles | لو كنت أعلم أن عربة الطعام الغبية هذه موجودة على الطرف الآخر من الكوكب، لكنت ارتديت حذاءً آخر. |
| Ekip oluşturacağımızı bilseydim ben de kostüm giyerdim. | Open Subtitles | لو علمت أننا سنكون في فريق واحد لكنت ارتديت زيا تنكريا أيضا |
| Kostüm giyerdim, ama sanırım pek kapalı değildi. | Open Subtitles | كنت أرتدى زيا لكنى أعتقد أنه لم يكن بالحشمه الكافيه |
| Evde iş yaparken giyerdim. | Open Subtitles | ثم عند قيامي بواجباتي المدرسية في غرفتي، كنت أرتديه |
| Çocukken ayak düzeltici ayakkabı giyerdim. | Open Subtitles | أتدري، لبست حذاءاً مقوماً في صباي |
| Görüyorsun, Stanley, bu eldivenleri okul tatilleri sırasında ata binerken giyerdim. | Open Subtitles | انظر يا ستانلى كنت ارتدى هذه القفازات عندما اقود اثناء عطلاتى من المدرسة |
| Ben olsam süveter takımı giyerdim. | Open Subtitles | لو كنت مكانكِ لإرتديت ملابس صوفية. |
| Geleceğini bilmiyordum. Yoksa üstüme güzel bir şeyler giyerdim. | Open Subtitles | لم أعلم أنك قادم لكنتُ إرتديتُ شيئاً ما. |