"giyip" - Traduction Turc en Arabe

    • ترتدي
        
    • أرتدي
        
    • ارتداء
        
    • ارتدي
        
    • يرتدون
        
    • سأرتدي
        
    • ترتدين
        
    • إرتداء
        
    • ارتديت
        
    • يلبس
        
    • ارتدى
        
    • ألبس
        
    • يرتدى
        
    • وترتدي
        
    • نرتدي
        
    Merak ettiği şey sadece uygun bir elbise giyip giyemeyeceğiniz. Open Subtitles فقط كانت تتسائل إذا كان يمكن أن ترتدي ثوبا مناسبا
    Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. Open Subtitles إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت
    Bir de salak gibi bir kostüm giyip şeker dilenmeye çıkamam. Open Subtitles من المحال أن أرتدي زياً أخرق راجية أن احصل على الحلوى
    Kalın bir şeyler giyip... can yeleklerinizi takmalı ve güverteye çıkmalısınız. Open Subtitles على الجميع ارتداء ملابس ثقيلة و ارتداء سترات النجاة و الصعود
    Delirtici bir kıyafet giyip cuma akşamı buraya gelmek. Open Subtitles ارتدي ما هو مناسب وجيد كما في ليلة الجمعة
    Büyük babalar hırka giyip, işitme cihazı takardı. Open Subtitles الأجداد يرتدون قبعة صوفية و سماعات للأذن
    Dinle, kurulanmama izin ver sivil bir şeyler giyip seni kahvaltıya götüreyim. Open Subtitles ،اسمعي، لم لا تدعيني أنشف سأرتدي بعض الملابس المدنية و أصطحبك للإفطار
    # Bir kıyafet giyip Kahverengi ayakkabı giymememi söylüyorsun # Open Subtitles ♪انتِ ترتدين فستاناً♪ ♪و تخبرينَي بأن لا ألبس حذاء بني♪
    Sert kızlar sadece iç çamaşırı giyip bir tür hayvan kulağı takarlar. Open Subtitles فتيات الإثارة هن الاتى يس إرتداء ملابس داخلية وبعض من أذان الحيوانات
    Erkek kıyafeti giyip nehre gittiğim için oldu. Open Subtitles لأنني ارتديت ملابس الرجال و ذهبت قرب النهر
    Bankta adamın resmini gördüm. Taç giyip baş parmağını kaldırmış. Open Subtitles رأيت صورة وراء مقاعد البدلاء، ترتدي التاج والابهام إلى أعلى.
    Şeytan giysisi giyip tanımadığın insanların ağzını burnunu kırmandan daha makul. Open Subtitles لكنه معقول أكثر من أنك ترتدي بدلة الشيطان وتضرب الغرباء بشدة
    Lastik eldiven giyip, güçlü bir antiseptik kullansan iyi olur. Open Subtitles من الأفضل ان ترتدي قفازات مطاطية واستخدام مطهر قوي
    Yani eski elbiseleri giyip, omuzunda kürekle dışarı mı çıkayım? Open Subtitles تعنين أن أرتدي ثياب قديمة حاملاً معي جاروف
    Öyleyse botunu giyip sıkıca bağla. Open Subtitles حسنا ضمده بقوة و دعني أرتدي حذائي أربط بقوة
    Tek yapman gereken bunu giyip adamın görmesini sağlamak ve geri dönmek. Open Subtitles ما عليك سوى ارتداء هذا والنزول إلى الزاوية وتشتري صحيفة ثم ترجع.
    Gelinlik giyip, beyaz eldivenler takabilir miyim? Open Subtitles هل استطيع ان ارتدي فستان ابيض وقفازات بيضاء؟
    Erkekler bir araya gelip belli dönem kostümleri giyip ünlü savaşları canlandırıyorlar. Open Subtitles يرتدون ملابس الحرب لإعادة تمثيل معارك معروفة
    Böyle giyinip onu tekmelemek hasta elbisesi giyip acınmaktan daha iyi. Open Subtitles ..اعتقد أنني سأرتدي هذا مجددي وأقوم بالركل بدلاً عن تلقي الشفقة من الناس وأرتدي ملابس المرضى
    - Yani? Hey, benim. Sadece külotunu giyip giymediğini öğrenmek için aradım. Open Subtitles مرحباً هذ انا ، كنت فقط اريد ان اعرف ان كنت ترتدين شيئاً
    Bence askerin görevi üniformasını giyip düşmanı öldürmektir. Open Subtitles ولكنى أعتبر عمل الجندى هو إرتداء الزى الرسمى وقتل العدو
    Onun giysilerini giyip, oranızı buranızı doldurarak kilo almış gibi göründünüz. Open Subtitles ارتديت ملابسها وحشوتها لتبدوا وكأنها اكتسبت وزناً
    Kimse hangi kot pantolonu giydin diye sana bakmıyor çünkü herkes sıkıcı giysiler giyip sadece öğrenmeye geliyor. Open Subtitles لامزيد من الناس اللذين يتفحصونك لرؤية ماتلبسين كل شخص يلبس مايريد من الملابس .. انهم هناك للتعلم فقط
    Dosyalara bir göz at ve yarın en güzel takımını giyip ofisime gel. Open Subtitles القي نظرة على المواصفات وتعالى الى مكتبي غدا و ارتدى افضل بدلة لديك
    Silah kullanıp, bu kıyafetleri giyip insanları rehin alan bir erkek mi? Open Subtitles رجل حقيقى, من يحتاج لاستخدام سلاح من يرتدى هكذا ويُبقىَّ الناس سجناء
    Benim ülkemde, bir kadın kocasını gömer, bir bikini giyip plaja gider sonra! Open Subtitles في دولتي تدفن المرأة زوجها وترتدي البكيني وتذهب للشاطئ
    Diyorum ki, bir ara bir şeyler giyip, ağzımızı yemek için kullanmamız gerekebilir. Open Subtitles أنا فقط أقول . في مرحلة ما ربما يجب أن نرتدي بعض الملابس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus