Nedime kıyafetini giymekten kaçınma işini biraz abartmıyor musun? | Open Subtitles | ألست تأخذين هذا الأمر بصورة جدية أكثر من الازم في محاولة عدم ارتداء فستان قبيح؟ |
İç çamaşırlarımı giymekten hoşlanan bir adamla çıkmıştım. | Open Subtitles | أنا مؤرخ الرجل الذي يحب ارتداء ملابسي الداخلية. |
Seni çarşaf giymekten kurtaran adamlar ve kadınlar için biraz daha şefkatli olsan? | Open Subtitles | للرجال والنساء الشجعان الذي يبقونكم بعيداً عن إرتداء البرقع؟ |
Bacaklarımın arasında sallanan canavar da beni kalem etek giymekten alıkoyuyor. | Open Subtitles | ولدىّ شيء مرن بين أرجلي والذي يمنعني من إرتداء التنانير |
Örneğin *Carry Grant kadın elbisesi giymekten hoşlanırdı. | Open Subtitles | على سبيل المثال، كاري جرانت كان يحب لبس ملابس النساء الداخلية |
Pearl Harbour'un karanlık günlerinden beri bu üniformayı giymekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | ؟ سيدي، منذ العهد المظلم ما قبل بيرل هاربور كنت فخورا بارتداء الزي العسكري |
Ve Bruiser pastel renkler giymekten hoşlanan erkek bir köpek. | Open Subtitles | و بروزر ذكر هو الأخر يسعد بإرتداء هذا الزى الشبيه بالتنورة |
İnsanlar sürekli gözlerini dikmiş bakıyorlardı, ben de sırt ve bacak askılarımı giymekten utanıyordum ve her zaman tavuk bacaklarımı pantolonumla saklıyordum. | TED | كان الناس يحدّقون بي طوال الوقت، وكنت محرجة من ارتداء تقويم للظهر وتقويم للساقين، وكنت دوماً أخبئ ساقي النحيلتين تحت سروالي. |
Anne külot giymekten bikti usandi. | Open Subtitles | ماما ملّت من ارتداء الثياب الداخلية |
Anne kulot giymekten bikti usandi. | Open Subtitles | ماما ملّت من ارتداء الثياب الداخلية |
O üniformayı giymekten daha az tehlikelidir. | Open Subtitles | الأمر ليس بالخطورة التي يجلبها ارتداء هذا الزي! |
Biliyorum. Başta bu botları giymekten emin değildim ama... | Open Subtitles | اعلم.في البدء لم اكن متاكدة من ارتداء هذا الحذاء لكن... |
O aptal gömlekleri giymekten nefret ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّك تكره إرتداء هذه القمصان الغبية |
Kısa pantolon giymekten utanıyorum! | Open Subtitles | إني أخجل من إرتداء البنطال القصير |
Anne külot giymekten bıktı usandı. | Open Subtitles | والدتي ضجرت و تعبت من إرتداء السراويل |
Hasarlı yelek giymekten iyidir. | Open Subtitles | حسناً,إنها أفضل من إرتداء سترات تالفه |
Bu takımları giymekten nefret ediyorum, garson gibi göründüğümü hissettiriyor. | Open Subtitles | أكره لبس البدلات دوماً ما أشعر أني أبدو كنادل |
Bu kıyafeti giymekten bıktım artık. | Open Subtitles | لقد سأمت من لبس التخفي للفتيات |
Topuklu ayakkabı giymekten sıkıldım. | Open Subtitles | لقد سأمتُ من لبس الأحذية العالية. |
Pearl Harbour'un karanlık günlerinden beri bu üniformayı giymekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | يا رجال منذ العهود المظلمة ما قبل بيرل هاربور، كنت فخورا بارتداء الزي العسكري |
Gerçekten finans kitaplarımı satmanın yolunun daha dar tişört giymekten geçtiğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذا, أتعتقدين أن أفضل طريقة لبيع كتابى المالى هى بإرتداء قميص ضيق؟ |