Seyit Ali halen hayatta. Baştan aşağı siyah giymiş bir Orta Doğulu arıyoruz. | Open Subtitles | سيد علي حي ، نحن نبحث عن شرق اوسطى يرتدي طقما اسود اللون |
Sakalını kesmiş. 1.90 boylarında ve denizci üniforması giymiş şerefsiz. | Open Subtitles | ،لقد حلق لحيته، بطول 6.5 قدم واللقيط يرتدي مثل البحرية |
Sonra bir bakarsınız far sürmüş ve yüksek topuklu ayakkabılar giymiş. | Open Subtitles | و بعدها كما تعلمون تضع ظل للعينين و ترتدي كعب طويل |
Ama aslında, onlar Alman üniforması giymiş beş İngiliz ajanıydı. | Open Subtitles | ولكنهم في الواقع كانوا خمس عملاء بريطانيين يرتدون الزي الالماني |
Öcü kostümünü giymiş zaten. Görmüyor musun, kurbanını seçmiş bile. | Open Subtitles | نعم، كان لابد أن يلبس لبس السيرك مثل كوكو الغبى |
Vahşi bir gergedan bataklıkta geçen zor bir gün sonrası evine gelip de, beni pijamalarını giymiş, purolarını içmiş, karısıyla yataktayken yakalasaydı, bundan daha çok dehşete düşmezdim. | Open Subtitles | فليس بإمكاني أن أكون أكثر رعباً كما لو أن وحيد قرنٍ عاد إلى بيته بعد عملٍ شاقٍ في المستنقع ليجدني مرتدياً بيجامته، |
Üşüyor. Islanmak üzere. Mayosunu giymiş, elinde havlusu. | TED | إنه يشعر بالبرد، إنه بصدد أن يتبلل. إنه يرتدي رداء للسباحة، حصل على منشفة. |
Korkunç bir kostüm giymiş biri ortada dolaşıp insanları korkutuyor. | Open Subtitles | شخص ما يرتدي رداء مخيف ويقوم بأخافة الناس ماذا ستكون خطوته المقبلة |
Taraftarlardan biri g-string giymiş ve... vücudunu takımının renklerine boyamış. | Open Subtitles | أحد المشجعين لا يرتدي شيئاً سوى سروال تحتي، وألوان الفريق على جسده. |
O yanlış ayakkabıları giymiş! Doberman yanlış ayakkabıları giyiyor. | Open Subtitles | انه يرتدي حذاء غير مناسب دوبرمان يرتدي حذاء غير مناسب |
Bin dolarlık takım giymiş aptal bir beyaz adam kahraman mı olmak istiyor? Kahraman mı olmak istiyorsun ha? | Open Subtitles | رجل أبيض مغفل يرتدي بدلة ثمنها 2000 دولار يتذلل ليصبح بطلا ً في نشرة أخبار الحادية عشر |
Çikolata kaplı kuru üzüm gibi. Ya da kovboy kıyafeti giymiş bir maymun gibi. | Open Subtitles | مثل الزبيب المغطى بالشوكولاته، أو القرد الذي يرتدي حلة راعي البقر |
Ama sen başbakan karısı geceliklerinden giymiş geçkin bir kaşardan fazlası değilsin. | Open Subtitles | و انت لست سوى عاهرة بمنتصف عمرها ترتدي ملابس نوم نانسي ريغان |
Hayır. Mavili bir bayandan çok kırmızı giymiş bayanı daha çok seviyorum. | Open Subtitles | لا اهتم بفتاة ترتدي الاحمر ، انا شخص يميل للفتاة ترتدي الازرق |
Fakat, bir şekilde, siz de biliyorsunuz, bu benim size bakıp pembe bir bluz giymiş hoş zeki bir hanımefendi görmemle aynı şey. | TED | لكن بطريقة، تعلمون، إنها بنفس الطريقة إذا نظرت لكم وأرى شابة يافعة مشرقة ترتدي بلوزة زهرية. |
Neden zehirli madde giysisi giymiş herifler, uzaylı gibi dolanıyor ortada? | Open Subtitles | لمَ هناك رجال يرتدون بدلات واقية يتجولون بالجوار مثل الكائنات الفضائية؟ |
Birisi siyah giyimli, diğeri... ..aptalca bir smokin giymiş. | Open Subtitles | أحدهم يلبس الأسود و الآخر يلبس بدلة مريعة |
Ben elimizdeki tek kaçış tulumunu giymiş olacağım. | Open Subtitles | أعني بينما أذهب للأمان مرتدياً بدلة الفضاء الوحيدة المتوفرة |
Kız arkadaşın hiç giymediğin, orijinal Zemeckis onaylı "Geleceğe Dönüş" tişörtünü giymiş. | Open Subtitles | ولكن صديقتك تلبس حالياً الذى لم يرتدى من قبل قميص العوده للمستقبل |
Geceyi elf kostümü giymiş bir şişkoyla sevişerek geçirmek istemiştim sadece. | Open Subtitles | حسنا، فقط أريد قضاء الليلة وانا اقبل فتاة ترتدى زى قزم |
Aynı zamanda karısını boğazlarken, daha büyük eller mi giymiş? | Open Subtitles | وهل هو ياترى قد ارتدى يدين بحجم اكبر لخنق زوجته |
- Bu o! Benim elbiselerimi giymiş! - Yakalayın onu! | Open Subtitles | ـ هذا هو يَلْبسُ ملابسَي ـ اقبضوا عليه يا رجال! |
Yemin ederim baba. 18 yaşlarında, deri motorcu pantolonu giymiş bir kızdı. | Open Subtitles | اقسم ياابي انها كانت بقوة 18 صخرة مرتدية لباس سائقي الدراجات الجلدي |
Bu elbiseyi sanki en son asırlar önce giymiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أتعلم , آخر مرة ارتديت بها هذا الفستان يبدو بأنها كانت منذ زمن طويل جداً |
Özellikle de bileğime pijama giymiş bir papatya kelepçelenmişken. | Open Subtitles | وخاصة، أنني مقيد من رسغي مع الضعيف مرتدي ثياب النوم |
Adam görüntüsü, giymiş olduğu doğululara özgü kıyafetle daha da sıra dışıydı. | Open Subtitles | تلك الرؤيا التي كان أكثر غرابة من العباءة الشرقية التي كان يرتديها الرجل |