Çok insan, Louis'nin bunu kardeşinin kimliğini gizlemek için yaptı sanır. | Open Subtitles | يعتقد معظم الناس أن لويس فعل ذلك لإخفاء هوية أخيه الفعلية |
Tarikatlar üyelerinden topladıkları parayı gizlemek için hayır kurumu kurarlar. | Open Subtitles | لإخفاء مكاسبها من الأعضاء ولا يمكنهم تقديم طلب بدون عنوان |
Aslına bakarsanız, Vicky dediğim kişi kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı. | TED | الحقيقة هي: أصبح واضحاً أن الشخص التي أسميها فيكي قد بذلت جهوداً كبيراً لإخفاء هويتها. |
Köşelerde yüzünü gizlemek için, şapkasını nasıl çeviriyor, görüyor musunuz? | Open Subtitles | أترون كيف يحرك قبعته و هو يستدير لليمين ليخفي وجهه؟ |
Ceketini sıkıca kavradı -- kanı gizlemek için bağladı. | TED | شددت على سترتها في الحقيقة، هي شدت سترتها بإحكام حولها لتغطية الدم |
...aynı şu anda işlediği cinayetlerdeki barbarlığı gizlemek için çektiği acı gibi. | Open Subtitles | كما قامت بمجهود شديد للتغطية على وحشية جرائم القتل التى ترتكبها الان |
- Korkunu gizlemek için onu kullanıyorsun. - Merak etme, ufak kardeş... | Open Subtitles | تستغلها لتخفي خوفك لا تقلق، يا أخي الصغير |
Kumadamlar daima sayılarını gizlemek için tek sıra halinde giderler. | Open Subtitles | الآدميين دائما يستخدمون ملفا واحدا لإخفاء أعدادهم |
Sonra suçlarını gizlemek için ofisi ateşe verdiler, ama asansörde kapalı kaldılar. | Open Subtitles | وأشعلوا النار بالمكتب لإخفاء الجريمة ولكنهم حُوصروا بالمكتب |
Deverell bir şeyi gizlemek için dört kişiyi öldürttü. Ne için bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ديفيريل في مقتل اربعة اشخاص لإخفاء شيء ، وأريد معرفة ما. |
O maskeyi muhtemelen kel kafasını gizlemek için takıyordur. | Open Subtitles | من المحتمل أنه يرتدى القناع لإخفاء صلعته وملامحه القبيحة |
O maskeyi muhtemelen kel kafasını gizlemek için takıyordur. | Open Subtitles | من المحتمل أنه يرتدى القناع لإخفاء صلعته وملامحه القبيحة |
Çorap deliklerini gizlemek için bacaklarda sihirli işaretler. | Open Subtitles | علامات السحر على الساقين لإخفاء الثقوب في الجوارب. |
Peki ya kendini gizlemek için tüm çabalarına karşın birilerinin onu tanımayı başardığını söyledi mi? | Open Subtitles | وهل أخبرك أنه بالرغم من كلّ شيء فعله لإخفاء هويته أن شخص ما تعرف عليه مؤخرا؟ |
Anlıyorum, ama ben semptomları gizlemek için bir şeyler verirsiniz diye bekliyordum. | Open Subtitles | .. ربما، ولكن مع ذلك كنت أتمنى أن تعطيني شيئاً ليخفي الأعراض |
Ödeme şeklini gizlemek için basit bir şifreleme programı kullanmış. Ve bildiğiniz üzere bende "basit" dışında tüm yöntemler var. | Open Subtitles | لقد أستخدم برنامج شفرات بسيطة ليخفي أسلوب دفعه للمال ، وكما تعرفين ، أنا أي شيء عدا بسيطة |
Morluğu gizlemek için yapılan kötü makyaj da bu yüzden. | Open Subtitles | هنا وضع الماكياج بطريقة سيئة لتغطية عينك السوداء |
Bu y.vşaklar numarayı gizlemek için bir çeşit kod mu kullanıyorlar? | Open Subtitles | هؤلاء السفلة يستخدمون شفرة لتغطية اتصالاتهم؟ |
Bu yüzden Kedoui klanından yüz kopyalama güçünü ödünç aldım bunu gizlemek için. | Open Subtitles | لهذا قمت باستئجار أفراد من قبيلة كيندوي أصحاب مهارة نسخ الأشكال للتغطية على هذا |
Yüzün gizlemek için yüzünü boyadı. Gözleri derin bir suya benziyordu. | Open Subtitles | إنها تزين وجهها لتخفي وجهها عيناها كالماء العميق |
Din, tüm bu acımazlığı saklamak için kullanılıyor zorbalığın çirlinliğini gizlemek için. | Open Subtitles | الاديان توضع اقنعه لاخفاء الاساس قبح العنف |
Daha sonra da yaptığın şeyi gizlemek için hırdavatçı dükkânına gittin, buradan da anlıyorum ki onu başta öldürmeyi plânlamıyordun. | Open Subtitles | عندها ذهبتَ إلى متجر الخردوات لتغطي الجريمة وهذا إشارة جيدة انكَ لم تكن تخطط لقتله |
Küçük bir kasabada gizlemek için hiçbir yerde yok. | Open Subtitles | لا مكان له للإختباء في هذه البلدة الصغيرة. |
gizlemek için uğraştığınız tüm kirli çamaşırları biliyor. | Open Subtitles | كل ذلك الغسيل القذر الذي عملتم جاهدين لإخفائه انها تعرفه |
Cahilliğimi gizlemek için geliştirdiğim yetenekler bu alanda iş görmüyordu. | TED | فالمهارات التي طورتها لأخفي أميتي لم تعد صالحة فى هذه البيئة. |
Ama birileri SG-2 bizimkini kullandıktan saliseler sonra diğer geçidi kullanmış olabilir bizim geçidimizdeki enerji sıçramasını gizlemek için. | Open Subtitles | ولكن شخص ما قد إستعمل البوابه الثانية مباشرة بعدما إستخدمها إس حي 2 محاولا إخفاء إرتفاع الطاقه من خلالنا |
Basit olarak: sanki birisi gerçeği gizlemek için onu köprüden atıp öldürdü. | Open Subtitles | ببساطة، يبدو كأنّه قد قُتل ثمّ رُمي من على الجسر لحجب الجريمة. |
Hayır, sen kendi suçunu gizlemek için benim suçumu gizlediğimi söylüyorsun. | Open Subtitles | لا, أنت تقول بأني أُغطي على نفسي لكي تُغطي على نفسك |
Merdivenlerin, orijinal amaçlarını gizlemek için kasten mühürlendiğini düşünüyordum. | Open Subtitles | تصورت ان السلالم كانت مغلقة بشكل متعمد لإخْفاء غرضهم الأصلي |
Benim için geldiklerinde ne yaptığını gizlemek için elimden geleni yapacağım. Ama sen de kendini kandırma. | Open Subtitles | عندما يأتون إلىّ , سأفعل كل ما أستطيع لأخْفِى كلّ ما تفعله الآن , لكن لا تُضَلِّلْ نفسك |