Kiliseler obezlikle mücadele eden isanlar için koşu grupları ve destek grupları kuruyorlardı. | TED | كانت الكنائس تقيم مجموعات جري خاصة بها ومجموعات دعم خاصة بها للأشخاص الذين يواجهون السمنة. |
Farklı birçok şekillerde görülebilirler, bunlara hediye grupları, yatırım grupları ve çok katlı pazarlama girişimleri de dahil. | TED | يتم تقديمه بطرق مختلفة، بما في ذلك مجموعات الهدايا، الأندية الاستثمارية، وشركات التسويق متعددة المستويات. |
Bu devamlı televizyona çıkan hani basın grupları ve kamu işlerinde tutucu gündem yaratmaya çalışan adam değil mi? | Open Subtitles | أهذا هُو الرجل الذي يظهر على التلفاز طوال الوقت، الشخص الذي يضغط على الأجندة المُقاومة للتغيير في مجموعات وسائل الإعلام والأعمال التجاريّة؟ |
Daha kötüsü, en çok kendi grupları ve diğer grup arasında bir farklılık kurmaya meraklıydılar, eğer böyle yaparak diğer gruba daha bile az verebileceklerse kendi grupları için paradan vazgeçeceklerdi | TED | الأسوأ من ذلك، كانوا حقًا أكثر أهتمامًا بترسيخ الاختلاف بين مجموعتهم والمجموعات الأخرى، لذلك تخلوا عن المال لصالح مجموعتهم إذا كان بفعل ذلك يمكن إعطاء المجموعة الأخرى أقل. |
Şili'deki geçiş grupları, ABD'deki geçiş grupları, ve diğer yerlerdeki geçiş gruplarının yaptıkları gidilen her yerde farklı gözüküyor. | TED | المجموعات الانتقالية في شيلي ، والمجموعات الانتقالية في الولايات المتحدة ، المجموعات الانتقالية هنا، ما يفعلونه في مكان ما يبدو مختلفا جدا عن بقيّة الأمكنة. |
Burada, Philadelphia'da destek grupları ve sosyal servisler mevcut... Aslında her yerde bunlar var. | Open Subtitles | توجد مجموعات دعم وخدمات اجتماعيّة هنا في "فيلادلفيا" وكلّ مكان في الواقع |
Kayıp zamanı telafi ediyorlar, kilise grupları ve gazi salonları o buruşuk romeolar için tam avlanma yeri. | Open Subtitles | إنهم يعوضون الوقت الفائت لذا, مجموعات الكنيسة و صالات الـ (VFW) مثل مزارع السلمون لروميو المجعد الوجه |
Endüstri grupları ve şirketler, Uyuşturu Politikası İttifakı, Marihuana Politikası İttifakı, Arcview Yatırımı, Kenevir Endüstrisi Birliği gibi gruplar küçük zamanlı üreticileri kovaladılar veya kovalamaya yardımcı oldular. | TED | وبالتالي المجموعات الصناعية والشركات... مجموعات مثل "تحالف سياسة المخدرات"، "مشروع سياسة الماريغوانا"، "أركِفيو للاستثمار"، "رابطة صناعة القنّب"... هؤلاء طاردوا وساعدوا على ملاحقة الكثير من صغار المزارعين. |
Rustin nereye gittiyse eşitlik mesajını daha iyi yayabilecek metotları, grupları ve insanları organize etti ve destekledi. Ayrıca bunlara uyum sağladı. | TED | وأينما كان (رستن) يذهب، كان يقوم بالتنظيم والدعوة، وكان يجعلها متناغمة باستمرار مع الأساليب والمجموعات والأشخاص الذين يمكنهم المساعدة أكثر في نشر رسائل المساواة. |