"gurur duymadığım" - Traduction Turc en Arabe

• لست فخوراً
• لست فخورة بها
• لستُ فخوراً بها
• لست فخور بها
• لست فخورا
• أنني لست فخور
• أفتخر بها

Yaklaşık 20 sene önce pişman olduğum bir şey yaptım, pek de gurur duymadığım bir şey,
قبل أكثر من عشرين سنة بقليل قمت بشيء ندمت عليه، شيء لست فخوراً به،

Geçmişimde, gurur duymadığım pek çok şey yaptım.
، لقد قمت ببعض الأشياء في الماضي لست فخوراً بها

gurur duymadığım bir sürü şey yaptım ama o gece bir şey yapmadım.
لقد قمت بعمل الكثير من الامور اللتي لست فخورة بها لكن ليس تلك الليلة

Bu ülkeye ilk gelişimde gurur duymadığım şeyler yaptım.
عندما وصلت لهذه البلاد لأول مرة فعلت أمورا لست فخورة بها

Bir sürü kişiye gurur duymadığım şeyler yaptım.
أعني، لقد فعلتُ أموراً بأشخاص و لستُ فخوراً بها

Ama o zamandan beri, gurur duymadığım pek çok iş yaptım.
كان طموحى كبيراً لكن منذ ذاك قمت بأعمال كثيرة لست فخور بها

Hayatımda, gurur duymadığım birtakım şeyler yaptım ben.
حسنا، لقد قمت ببضعة أشياء في حياتي لست فخورا بها

gurur duymadığım çok şey yaptım.
لقد فعلت الكثير من الأشياء أنني لست فخور.

Evet, hayatımda gurur duymadığım birçok şey yaptım ...ama bu sana ve Walter'a karşı dürüst olmadığım anlamına gelmez.
حسناً ، أنا فعلت أشياء لا أفتخر بها لكن هذا لا يعني أنني كاذب طوال هذه المدة

Seni korumak adına yapmaktan gurur duymadığım bazı şeyler yaptım.
فعلت أشياء لست فخوراً بفعلها كي أبقيكِ بأمان

O küçük adam benim gurur duymadığım bir şeyleri gördü.
ذلك الصغير رأى بعض الأشياء التي لست فخوراً بها

gurur duymadığım bazı korkunç şeyler yaptım.
لقد فعلت بضع أمورٍ سيئة أموراً لست فخوراً بها

Hayatta kalabilmek için, ben... hiç de gurur duymadığım pek çok şey yapmak zorunda kaldım.
وانتهى بي الأمر في الشارع لأعيش، أنا... كان علي أن أقوم بأشياء لست فخورة بها

Beni gurur duymadığım bazı şeyler yapmak için kullandı.
...لقد تلاعب بي وجعلني أفعل أشياء لست فخورة بها

gurur duymadığım pek çok şey yaptım. Öncesinde ve sonrasında.
فعلتُ أمور كثيرة لستُ فخوراً بها قبلَ تواجد الموتى وبعدَ ذلك

gurur duymadığım bir sürü iş yaptım.
لقد عملت كثير من الأشياء .بإني لستُ فخوراً بها

Pekala. gurur duymadığım şeyler yaptım ama onların beni yapmakla suçladığı hiçbir şeyi de yapmadım.
حسنا، أعترف بأنّني عملت أشياء لست فخور بها

Hayatımda gurur duymadığım birçok şey yaptığımı kabul ediyorum.
أنا أعترف أني فعلت أشياء عديدة في حياتي، لست فخور بها

Gezgin ruhlu musun? Irak'ta gurur duymadığım bazı şeyler yaptım.
لقد فعلت بعض الأشياء في العراق لست فخورا بها

Müdür olarak gurur duymadığım çok şey yaptım.
كرئيس، لقد فعلت الكثير من الأشياء لست فخورا بها