Sadece Müdür Turner bizi koridorda hırsızlara benzer halde görmemiş gibi yapalım. | Open Subtitles | دعينا فقط ان نتظاهر انه لم يرانا بالرواق واننا نلبس كملابس اللصوص |
Kervanınıza katılıp hırsızlara karşı korunmayı umuyorum. | Open Subtitles | وأريد الانضمام إلى قافلتك وأجد الحماية من اللصوص |
Evet ve altın arayanlara, hırsızlara ve kumarbazlara... hepsi antlaşma imzalanır imzalanmaz onun bölgesine sızmayı bekliyor. | Open Subtitles | نعم وللمنقبين من اللصوص والمقامرين الذين يتحفزون للقفز على اراضيه حال توقيع الاتفاقية |
Çöl hırsızlara, katillere, canilere ev sahipliği ediyor. | Open Subtitles | الصحراء موطنٌ للصوص والقتلة ...و سفاكي الدماء |
Bu şerefsiz hırsızlara, vakfın parasını yatırdığım için! | Open Subtitles | لوضعي اموال المؤسسة الخيرية عند هذا اللص النذل |
Tamam, paranın Stans'tan hırsızlara nasıl gittiğini bulmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نكتشف كيف وصل المال من موريس ستانز إلى اللصوص |
Bunu hırsızlara karşı mı yoksa Sonny'e karşı mı yaptırdım bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إذا وضعته لأبقي اللصوص خارجاً أو لأبقي سوني عندما يكون بهذا الشكل |
hırsızlara rağmen planımızda zaman kaybı olmadı. | Open Subtitles | نحن لازلنا على الوقت المحدد بالرغم من ملاحقة اللصوص |
Evet. hırsızlara karşı dikkatli olmalıyız. | Open Subtitles | اعني ,انه يجب عليكي ان تنتبهي الى اللصوص |
Oyuncuların hırsızlara ve dolandırıcılara benziyor. | Open Subtitles | لاعبيك يبدون مثل مجموعة من اللصوص والمجرمين |
Demek bu yaz için kurduğun planlar böyleydi hırsızlara, haydutlara takılmak. | Open Subtitles | منأجلذلكقررتأنتعمل. بهذاالصيف. التسكع الأجرام , اللصوص |
Buna karşın şubat ayında, şahsi avukatınız hırsızlara ödenecek sus payını 219.000 dolara yükseltmek için Washington'a geldi. | Open Subtitles | ولكن في فبراير، جاء محاميك الشخصي إلى واشنطن للبدء في دفع مبلغ 219 ألف دولار كمبلغ يدفع لإسكات اللصوص الساطين |
Bizi doğruca bu yalancı hırsızlara getireceğini biliyordum hain sürtük. | Open Subtitles | كنت اعرف انك ستقوديننا مباشرةً الي هؤلاء اللصوص الكاذبون .ايتها الفاجرة |
hırsızlara askeri ekipmanların bulunduğu yeri ben söyledim. | Open Subtitles | لقد تلقيت معلومة تفيد بأن اللصوص سوف يقومون بسرقة مخبأ معدات عسكرية |
Çiçekten uzaklaşmamakla kalmaz aynı zamanda onu hırsızlara karşı saldırgan bir şekilde korur. | Open Subtitles | ليس فقط كونه كالشارد ولكنه سيدافع عن الزهرة بشراسة ضد اللصوص |
hırsızlara yerleştirdiğin vericiden gelen sinyalleri izledik. | Open Subtitles | لقد تتبعنا جهاز التعقب الذي زرعته في اللصوص في المزاد. |
Bak sana hırsızlara ne olduğunu göstereyim! | Open Subtitles | دعيني أخبرك ما يحدث للصوص |
Sikerim! Sopanın yaş ucu her zaman hırsızlara geliyor! | Open Subtitles | اللعنة، دوما ما يتحصل اللص على نهاية العصا المبللة. |
Buralarda hırsızlara ne yaparlar biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ما الذي يصنعونه بالسارقين هنا ؟ |
Tuzak kurmak polislerin hırsızlara yaptığı birşeydir. | Open Subtitles | فخ... كلمة تستحدمها الشرطة للايقاع باللصوص |
Üzgünüm. Politikamız gereği tüm hırsızlara dava açarız. | Open Subtitles | آسف، تنص سياستنا على معاقبة كل السارقين. |
Ülkemde, barbarlar ve hırsızlara verilen ceza baskın eli almaktır. | Open Subtitles | الكثير من المخربين واللصوص في بلدي نأخذ منهم اليد المسيطرة |
Hapisten çıkan hırsızlara sorsanız, hapishane günlerine dair yalnızca iki günün akılda kaldığını söylerler. | Open Subtitles | يقسم المحتالون المتمرسون بأنك تتذكر يومين فقط خلال تواجدك في السجن |