Başka parçacıkları ışık hızına yakın bir hıza çıkardığımızda onlar da sanki gittikçe ağırlaşıyorlarmış gibi daha da fazla direnmeye başlarlar. | Open Subtitles | عندما نحاول تسريع جسيمات أخرى أقرب و أقرب لسرعة الضوء تُقاوم أكثر و أكثر كما لو أنها تُصبح أثقل و أثقل |
Sıcak gaz nozülün ağzına çarptığında füzenin ses hızına ulaşabilmesi için nozül sıcak gazın akışını yönetecek! | Open Subtitles | والفوهة تطلق سيل من الغازات التى يمكن أن تصل لسرعة الصوت عندما تصل للفوهة |
Geminin burnundaki kaçış bölmesine girersen ve ışık hızına yaklaşırken ağırlık azaltırsan böylece ışık hızını geçersin. | Open Subtitles | وأذا كنت في الحجرة التي في مقدمة السفينة وعندما نحلق بسرعة كبيرة نقذفك، ستكون سرعتك اسرع من الضوء |
Ölebiliriz. İnsan bedeni otuz metre sonra azami düşüş hızına ulaşır. | Open Subtitles | جسم يصِل للسرعة القصوى خلال بضعة مائة قدم |
Ölçeğin diğer ucuna gittiğimizde, atalarımız hiçbir zaman kainat içerisinde ışık hızına yakın hızlarla hareket etmek zorunda kalmadı. | TED | بالإنتقال إلى الطرف الآخر من القياس، لم يكن يتعين على أسلافنا.. التنقل عبر الكون بسرعات تقترب من.. سرعة الضوء. |
Dua et ışık hızına çıkmasın. O zaman asla yakalayamayız. | Open Subtitles | لنأمل ألا يكون قد تسارع لن مكننا الإمساك به حينها |
Eğer çok zorlarsak uzaya çıkış hızına ulaşamadan motorların yanacağı konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة بعض الشيء من أننا أذا دفعناها بقوة أن تحترق قبل أن نصل لسرعة الهروب |
Her nasılsa ışık hızına geçiyoruz kapıyı aç... | Open Subtitles | ،بطريقة ما تحولنا لسرعة الضوء .. إفتح هذا الباب |
Footprint'i dengeleyemezsek, kaçış hızına asla ulaşamayacağız. | Open Subtitles | إلّا أننا لن يمكننا الوصول لسرعة الانطلاق من دون مخططات مستقرة |
hızına ve mesafene bel bağlayıp mümkün olduğunca az zarar görmelisin. | Open Subtitles | تحتاج إلى الاعتماد على سرعتك والمسافة، واتخاذ ما الضرر أقل قدر ممكن. |
hızına bir şey oldu mu kontrol etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | ولكن نحن بحاجة إلى معرفة ما إذا كان سرعتك لا يزال يعمل. |
hızına dikkat et. Çok sayıda engel var. | Open Subtitles | لاحظ سرعتك يوجد العديد من المعوقات |
Büküm hızına ne zaman çıkabiliriz? | Open Subtitles | متى سنكون مستعدين للسرعة الهائلة؟ |
Baba güvende olmak için, hızına dikkat edebilir misin? | Open Subtitles | أبي، فقط من أجل الأمان انتبه للسرعة |
Tekrar birleşmek için yeterince küçük, ama ışık hızına yakın hızlarda hareket ediyorlar. | Open Subtitles | صغير بما فيه الكفاية لاعادة الاكتمال لكن التحرك في سرعة تقارب سرعة الضوء |
İster inanın ister inanmayın, ışık hızına yakın yolculuk yapmak sizi geleceğe taşır. | Open Subtitles | , صدق أو لا تصدق السفر بسرعة تقارب سرعة الضوء ينقلك إلى المستقبل |
Dua et ışık hızına çıkmasın. O zaman asla yakalayamayız. | Open Subtitles | لنأمل ألا يكون قد تسارع لن مكننا الإمساك به حينها |
Işık hızına sıçrat şu şeyi Mecburuz takip etmeye | Open Subtitles | للانتقال إلى سرعة الضوء، الوقت المناسب، إنه. اللحاق به، علينا ذلك. |
Konuşmasını okuma hızına bağlı olarak. | Open Subtitles | بالطبع اعتماداً على مدى سرعته فى القراءة .. |
Ve üretim yeniden eski hızına çıkmadan önce... üretilen ağır suyu depolamak için yeni tanklar gerekecek. | Open Subtitles | مستودع جديد للماء الثقيل المتراكم . قبل الأنتاج ليتدفق بأقصى سرعه |
Dakikaların hızına yetişemiyordum. | Open Subtitles | أتخلف للوراء في كل دقيقة. |
Cesaretine, hızına ve gücüne büyük saygı duyuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحترم شجاعتك وسرعتك وقوتك |
Işık hızına çıkmak için koordinatları hazırlıyorum. | Open Subtitles | سأعدّ إحداثيّات نقلة بالانتقال الوميضيّ. |
Protonları alıp, ışık hızına yakın bir hıza kadar hızlandırıp, birbirleriyle çarpıştırıyorlar. | Open Subtitles | أخذوا بروتونات و سرَّعوها لتبلُغ سُرعة الضوء تقريباً أخذوا بروتونات و سرَّعوها لتبلُغ سُرعة الضوء تقريباً ثُم سحقوها معاً |