Yani çok hızlı bir şekilde alıyor gibi görünmekteler. | TED | لذا يبدو أنهم قادرون على الإكتساب بسرعة كبيرة. |
İşte nelerin olabileceği: Bu virüs çok hızlı bir şekilde bütün dünyaya yayılıyor ve | TED | هذا ما يمكنه أن يحدث. يمكنها الإنتشار في جميع أنحاء العالم بسرعة كبيرة جداً. |
Katın planını hatırlamaya çalışırken, ...elinizden geldiği kadar hızlı bir şekilde başlamalısınız. | Open Subtitles | عندما تتذكر مخطط الطابق، تريد أن ترسمه على ورقة بأسرع ما يمكن |
Grubumun şimdiye kadar üzerinde çalıştığı tüm projelerin milyonlarca kullanıcısı olduğu için, bu projeyle son derece hızlı bir şekilde çevirebileceğimizi düşünüyoruz. | TED | بما ان جميع المشاريع التي عملت فيها مجموعتي ,كان فيها مليون مستخدم, نأمل ان نستطيع الترجمة بشكل سريع جداً بهذا المشروع |
Yani tabloyu hızlı bir şekilde taşımak istiyorlar. | Open Subtitles | مما يعني أن عليهم نقل اللوحة في أسرع وقت |
Hayvanlar mutasyona uğruyordu ve bu herkesin beklediğinden hızlı bir şekilde gerçekleşiyordu. | Open Subtitles | كانت الحيوانات تتغير جينياً وكان ذلك يحدث بشكل أسرع من المتوقع |
Çok hızlı bir şekilde sitedeki en çok e-mail atılan makale oldu. | TED | حقيقةً اصبح هذا المقال الاكتر تداولا عبر البريد الالكتروني بصورة سريعة |
NATO, çok hızlı bir şekilde harekete geçebilecek taşınabilir bir birime sahip. | TED | لدى حلف شمال الاطلسي وحدة متنقلة يمكن نشرها بسرعة كبيرة. |
Neyse ki değişim yaşanıyor, hem de hızlı bir şekilde. | TED | والخبر السار هو أن التغيير يحدث، ويحدث بسرعة كبيرة. |
Dolayısıyla çok hızlı bir şekilde sadece bir delikten bol miktarda iliği çekmenizi ya da çıkarmanızı sağlar. | TED | فتمكننا من النضح بسرعة كبيرة أو شفط، نخاع عظمي غني جدا بسرعة كبيرة من ثقب واحد |
Çin'de büyüme başladı. Çinliler, çok hızlı bir şekilde A.B.D. ile olan arayı kapattı. | TED | انطلق النمو فى الصين. وبدأ الصينيون اللحاق بالركب بسرعة كبيرة مع الولايات المتحدة. |
Ve böylece yiyecekler çok hızlı bir şekilde taşınabildi. | TED | و الغذاء بطبيعة الحال يتلف بسرعة كبيرة. |
Olabildiğince hızlı bir şekilde bu paraların seri numaralarını almalıyız. | Open Subtitles | علينا تسجيل الأرقام المتسلسلة لهذه الأوراق النقدية بأسرع ما يُمكن |
Otelden çıkıp direkt olabildiğince hızlı bir şekilde buraya sürdük. | Open Subtitles | سافرنا مباشرة من الفندق، وصلت إلى هنا بأسرع ما يمكن. |
Beyin onu da ölçebildiğimiz en hızlı bir şekilde özümsüyor. | TED | و الدّماغ يقوم باستيعاب ذلك أيضا، بأسرع ما تمكّننا من قياسه. |
Ve daha önce hiç görmedikleri bu biyolojik çeşitlilik arasında dikkatlarini çok hızlı bir şekilde çeken bir tür buldular. | TED | خلال كل هذا التنوع البيولوجي الذي لم يروه من قبل, وجدوا نوع لفت انتباههم بشكل سريع. |
Çünkü her köyün üzerinde konum etiketleri bulunuyor ve bu sayede bilgiyi toparlıyoruz. Hem de epey hızlı bir şekilde. | TED | لأن جميع القرى محددة جغرافياً، وبالفعل نستطيع استخراج هذه المعلومات بشكل سريع جداً. |
Çok hızlı bir şekilde kod yazmayı öğrensen iyi olur, dostum. | Open Subtitles | من الأفضل أن تبدأ بتعلم الرموز في أسرع وقتٍ يافتى. |
Hayvanlar mutasyona uğruyordu ve bu herkesin beklediğinden hızlı bir şekilde gerçekleşiyordu. | Open Subtitles | كانت الحيوانات تتغير جينياً وكان ذلك يحدث بشكل أسرع من المتوقع |
BR: Ve sonra o mükemmel kabuğu oluşturmak için sıvı nitrojene hızlı bir şekilde batırdıktan sonra, görüntü, tat ve yapı bakımından gerçeği ile aynı olan birşeye sahip oluyoruz. | TED | بين روشيه : وبعد ان نقوم بغمسها بصورة سريعة في نتروجين سائل للحصول على قوام مثالي يكون لدينا شيء يشبه و طعمة تماما كما النسخة الاصلية منه - التونا - |
Bilemiyorum. Oldukça hızlı bir şekilde... | Open Subtitles | لست متأكدة من هذا فيمكن أنا أقول... |
- Biliyorum. Vücut sıcaklığı 33 dereceye düştü. Tamam, hızlı bir şekilde tekrar ısıtmamız gerekecek. | Open Subtitles | انخفضت حرارته إلى 93 د سيحتاج محفّز فعّال سريع لإعادة الحرارة |
Bana göre bu oldukça hızlı bir şekilde küçük, mahalle ölçekli, geçici nükleer enerjinin biz yenilenebilir kaynaklar yaparken köprü olarak kullanılmasını sağlar. | TED | بالنسبة لي، يؤدي ذلك سريعًا إلى تكوين رؤية ضيقة الأفق، حول حجم الأحياء والسلاح النووي المؤقت، والطاقة النووية بصفتها تقنية للتواصل بينما نطور الطاقة المتجددة وننشرها. |
ve insanların düşündüğünden çok daha hızlı bir şekilde. Ayrıca insanlar ne kadar değişirse, o kadar daha iyi olduklarını gördük. | TED | وبسرعة أكبر من ما كان يُعتقد. كما اننا أيضاً وجدنا كلما زاد تغيير الاشخاص كلما زاد مستوى تحسنهم. |
Bunun yerine zayıf anımızı kollar hayvanlar gibi karanlıklarda gizlenip sert ve hızlı bir şekilde saldırırlar, sonra yine karanlıklara geri dönerler. | Open Subtitles | بدلاً من ذلك يستهدفون جراحنا حتى ننزف. يختبئون في الظلام كالحيوانات، يهاجمون بضراوة وسرعة ثم يتراجعون نحو الليل. |
Çok basit görünmekle birlikte, aslında oldukça zor, çünkü insanları çok hızlı bir şekilde işbirliğine zorluyor. | TED | ورغماً عن أنها تبدو بسيطة للغاية، إلا انها صعبة للغاية، لأنها تجبر الناس على التعاون بسرعة جداً. |
Evinizde, mutfağınızı bir aylığına temizlemeyi bırakırsanız eviniz hızlı bir şekilde, tamamiyle yaşanmaz bir hale gelecektir. | TED | في منازلكم، لو توقفتم عن تنظيف المطبخ لمدة شهر، بيوتكم سوف تصبح غير صالحة للعيش تمامًا بسرعة شديدة. |
Aynı şey, çok hızlı bir şekilde gerçekleşebilir. | TED | انه نفس الشيء، ويمكن أن يحدث بسرعة هائلة. |
Olay yerindeki tanıklar park alanını hızlı bir şekilde terk eden bir minibüs gördüklerini söylediler. | Open Subtitles | وهناك شهود عيان... شاهدوا سيارة فان تغادر المحطة مسرعة بعد إطلاق النار |