"hızlanmaya" - Traduction Turc en Arabe

• تتسارع
• التسارع
• سرعةً

Ve bu dev yıldızlar yaşlanıp ölmeye başladıklarında da içlerindeki nükleer reaksiyon da hızlanmaya başlar.
وعندما تبدأ تشيخ تلك النجوم وتموت تتسارع المفاعلات النووية داخلها

Düşerken ağırlığı havanın direnciyle eşitlenene kadar hızlanmaya devam edecektir.
تتسارع , حتى تصل الي نقطة حيث يساوي وزنها مقاومت الهواء

Alet hızlanmaya başladı, ben de hareket halindeki trenden atladım.
لذا بدأت الأمور تتسارع فقفزتُ من على القطار المتحرك

Bu, herhangi bir miktarı ikiye katlamak için olağanüstü bir rakam ve bu aslında demek oluyor ki olağanüstü miktarda kesin ilerleme göreceğimiz bir noktadayız ve tabii ki her şey bu noktadan sonra hızlanmaya da devam edecek.
وهذا مجرد عدد استثنائي لمضاعفة أي كمية، وما يعنيه هذا حقاً هو أننا الآن في مرحلة سنرى فيها حجمًا غير عادي من التقدم المطلق، وبالطبع، ستستمر الأمور في التسارع أيضًا من هذه النقطة.

hızlanmaya başladı.
إنها تزداد سرعةً.

Nabzı hızlanmaya başlıyor ve tüyleri diken diken oluyor.
حيث تتسارع دقاّت قلبه وينتصب شعر جسده

Kalp atışlarım hızlanmaya başladı
... وبدأت تتسارع دقّات قلبي

Çok ani bir hızlanmaya maruz kalması uygun mu?
هل سيكون جيدا مع قوة انخفاض التسارع ؟

Kız hareketsizken, hız saatte sıfır mile eşittir; saniyeler içinde belli bir hıza erişmek üzere hızlanmaya başlar, hızı süratle saatte 40.200 km'ye erişir, kızın beyni ise kafatasının bir yanına çarpar.
عندما تكون الفتاة في موضع سكون السرعة = 0 ميل في الساعة يبدأ التسارع للوصول للسرعة خلال ثوانِ، السرعة تزداد فجأة إلى 25000 ميل في الساعة، يصطدم عقلها بجانب جمجمتها

hızlanmaya devam edin.
أكمل التسارع