"habere" - Traduction Turc en Arabe

    • الأخبار
        
    • الاخبار
        
    • للأخبار
        
    • الأنباء
        
    • خبرٌ
        
    • لأخبار
        
    • النبأ
        
    • أما على صعيد
        
    İyi habere gelince bu tarz muhabirler kendinizi tanımanıza yardımcı olurlar. Open Subtitles الأخبار الجيدة هي مراسلون مثل الذي يجعلون الأمر سهلا لتمييز نفسك
    Yakında kuzeyli bir hancıdan aldığım habere göre 20.000'den fazla adam bu özgür Hristiyan topraklarını işgal etmeye hazırlanıyormuş. Open Subtitles لقد تلقيت مؤخرا مجموعة الأخبار أن القطاع الشمالي يحوي أكثر من 20،000 رجل مستعدون لغزو هذه الأرض المسيحية الحرة
    Yeni bir habere göre Mutlu Tavukçuluk bir sağlık duyurusunda bulundu. Open Subtitles في الأخبار مؤخرا، تم ذكرت استشارية الصحة من سعيد مزارع الدواجن.
    Birkaç harika habere hazır mısınız çocuklar? Open Subtitles هاي, هل انتم يااصحاب لبعض الاخبار الرائعة?
    Şimdi de Kanal 6 Özel habere geçiyoruz. Open Subtitles والآن تقرير خاص من القناة السادسة للأخبار
    İnsanlar kötü habere farklı tepki verir. Open Subtitles الناس يتفاعلون مع الأنباء الرهيبة بطرق مختلفه
    Üzerine neredeyse hemen tüm atalarımız bunu kötü habere yordular. Open Subtitles و غالباً استنتجَ أسلافنا و بشكلٍ حتمي بأن الأخبار سيئة.
    Yalan habere nasıl alet olmayız? TED لكن كيف لنا ألا نكون جزءًا من هذه الأخبار الزائفة؟
    Bu cezamız. Burada habere açlar. Open Subtitles غريب، أنها مخالفتنا أنهم جيدون في إزاعة الأخبار هنا
    Bu habere çok üzüldüğümü söyleyemeyeceğim. Open Subtitles حسناً, لا أستطيع القول أنا مكتئب بتلك الأخبار
    Kötü habere gelecek olursak, içtiğin alkolün içeriğinde çok fazla etil alkol var, bu vücudundaki kötü formik asidin etrafını saracak ve geriye yapman gereken tek şey kalıyor, gidip işemek. Open Subtitles الأخبار السيئة هي أن الكحول الذي شربت للتو يحتوي الكثير من الإيثانول الذي سيرتبط مع هذا ذلك الحمض القذر المتخلل بجسدك
    Bence kendinizi kötü habere hazırlamanız gerekiyor. Open Subtitles أظن أنكَ تحتاج لإعداد نفسك لبعض الأخبار السيئة
    Doktor, korktuğum şeyin doğru olduğunu onayladıktan sonra, beynim gözlerime söylemiş olmalı, çünkü bu habere çok içerlediler. Open Subtitles و بمجرد ما أكد لي الطبيب صحة ماكنت أخشاه ..كان يجب على عقلي أن يخبر عينّي لأنها تتقبل الأخبار بصعوبة بالغة
    Gelen habere göre, şair Federico García Lorca'nın infaz edildiği doğrulandı. Open Subtitles الأخبار قادمة هذا المساء أنه تم تأكيد إعدام الشاعر فيديريكو غارسيا لوركا.
    Ve bugün benim de iyi bir habere ihtiyacım var. Open Subtitles و أنا بحاجة إلى بعض الأخبار السارة اليوم
    Biraz iyi habere hazır mısın bakalım? Open Subtitles أأنتِ مُستعدّة لسماع بعض الأخبار الجيّدة الآن؟
    Bizsa cevap vermek için busa habere ihtiyaç var zamana. Open Subtitles نريد بعض القوت للتفكير لان نرد على هذه الاخبار
    Sanırım annemle babamı büyük habere alıştırmam lazım. Open Subtitles أظن أننى يجب أن أجهز والداى للأخبار الكبيرة
    İyi habere ihtiyacı olan birine benziyorsun. Open Subtitles تبدين كالمرأة التي تستقبل الأنباء الطيبة
    Güvenilir bir kaynaktan aldığım habere göre olay yerinde parmak izi bulmuşlar. Open Subtitles ولدي خبرٌ من شخصٌ نافِذ أنَّهم وجدوا بصماتٍ في مسرح الجريمة
    Diger bir habere geçersek, dünyanin dört bir kösesinde insanlar bedava sim kartlarini almak için gece gündüz sirada bekliyorlar. Open Subtitles وبالانتقال لأخبار أخرى، فالناس بكل أرجاء العالم، يصطفون ليلًا نهارًا ليحصلوا على الشرائح المجانية
    Bu habere sevineceğini sanmıştım. Özür dilerim. Open Subtitles اعتقدت أنّ النبأ سيبهجك - أعتذر -
    GREATM icin harika olmayan bir habere gelirsek de su deposunun dibini gorduk. Open Subtitles أما على صعيد ما يقلّ عن البشرى لـ (جريتام) فقد فرّغنا للتوّ قاع صهريج الماء.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus