Meraklanma Hacı, dostlarımız seni Amerika'dan çıkarmak için gemi arıyor. | Open Subtitles | لا تقلق "حاجي"، فإن أصدقائنا يدبّرون سفينة لنقلك من أميركا. |
Beş bölgedeki camilerin tümünü taradık. Hacı hiç birisinde yok. | Open Subtitles | لقد بحثنا في الخمسة مساجد في المنطقة ولا أثر لـ"حاجي". |
Yani diyorsun ki, Hacı elinde bir yarı otomatikle oraya girdi. | Open Subtitles | تقول اذا بأن حاج دخل الى هناك بسلاح اوتاماتيكي؟ |
Yılda 100.000'den fazla Hacı ziyaret ediyor. | Open Subtitles | يزورها أكثر من 100000 حاج كل عام هل قال والداه اي شيء |
Dört ya da beş Hacı gelip onları pusuya düşürmüştür. Evet, mantıklı. | Open Subtitles | اربعة او خمسة من الحجاج جاءو ونصبوا لهم كميناً نعم ، هذا يوضح المعنى .. |
Hayır, Hacı, suçlama fazla elini bu edepli-saygılı selam için. | Open Subtitles | أيها الحاج الصالح إنك تظلم يديك كثيرًا ولا آرى سوى الإخلاص سبًا لذلك |
İki milyon Hacı dünyanın her yerinden. | Open Subtitles | ، صليت عند شروق الشمس. مليونا شخص حجاج من جميع الأنحاء يا رجل |
Babası İsmail Eren. Yani Hacı Gümüş'ün 1973'te vurduğu adam, Fırat'ın babası çıktı. | Open Subtitles | والده هو"إرين إسماعيل"، والده هو ذاك الرجل الذي قتله "حاجي غوميز" عام 1973. |
Konuş! Deccal, Hacı Gümüş de, değil mi? | Open Subtitles | تكلّم! "حاجي غوميز" هو " دجّال" أليس كذلك؟ |
Bana bak! Deccal, Hacı Gümüş mü? | Open Subtitles | تكلّم! "حاجي غوميز" هو " دجّال" أليس كذلك؟ |
Tüm birimlere haber verin. Hacı Gümüş adına yakalama emri var. | Open Subtitles | علينا ملاحقة المشتبه به التركي "حاجي غوميز". |
İyiyim. Herkes dikkatli dinlesin. Hacı, FBI her yeri arayacaktır. | Open Subtitles | اسمعوني جيداً، "حاجي" الشرطة الفيدرالية سوف تتابع كل شيئ. |
Gerçek bir Hacı olmanın tek yolunun, hacıları taklit etmekten geçtiğini söylemek bana göre uç bir fikir. | Open Subtitles | يبدو لي أن أقول كمدقق السبيل الوحيد لتكون حاج حقيقي هو تقليد ما نريد أن نعتقد انه الحاج الحقيقي |
Yani, eski geleneklere saygı duyulmasına rağmen bu yolculuğa çağdaş yöntemlerle çıkılması, ayrıca modern çağda gerçek bir Hacı nasıl olunacağı konusu bana göre bir açmazdır. | Open Subtitles | لذا، فإن المعضلة بالنسبة لي هو أن يأتوا بشيء إلى التقاليد القديمة للطريق وماذا يعني أن تكون حاج الحقيقي في العصر الحديث |
Orta Çağ'da Camino boyunca kaç tane gerçek Hacı sıkıştığında kredi kartını kullandı? | Open Subtitles | كم عدد حاج حقيقي تستخدم بطاقات الائتمان الخاصة بهم للخروج من مأزق حقيقي على طول الكامينو في العصور الوسطى؟ |
O zamandan beri Hacı sayısı önemli sayıda azaldı. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين انخفض عدد الحجاج بشكل كبير |
Çoğu Hacı adayı yolculuklarının zamanını Tibet'teki en önemli festivale denk getirecek şekilde ayarlar. | Open Subtitles | يوقت أكثر الحجاج زيارتهم للمهرجان الأكثر أهمية في التقويم التيبتي. |
Hacı Efendi gitmemiş olsaydı şimdiye Peşaver'e varmış ve Meryem'in nerelere gittiğini tartışıyor olacaktık. | Open Subtitles | لو أن الحاج لم يسبقنا لبيشاور لكنا فيها الآن و أتساءل أين قد تكون مريم قد وصلت الآن |
Hayır, Camino'daki onurlu bir Hacı asla otelde kalmaz. | Open Subtitles | لا لا احترموا انفسكم يا حجاج فإن كامينو ستبقى فى برادور |
Kiliseden Hacı aldım, ve oraya götürdüm... öldükleri yeri işaretlemek için. | Open Subtitles | أخذتُ الصليب من الكنيسة ووضعتهُ هناك.. وضعتهُ بالمكان الذي ماتوا فيه. |
Hacı, yani, terk edildin evet, kötü bir şey olmalı. | Open Subtitles | يارفيق أعني أجل لقد تم هجرانك ومن المفترض أن تؤلم |
Allah' ın huzurunda eşit olan bütün Müslümanlar bembeyaz Hacı kıyafetleri içinde, her yıl aynı yerde buluşuyorlar. | Open Subtitles | و أهل الإسلام يأتون للحج مرتدين الملابس البيضاء الجميع متساوون امام الله ، , الجميع متحدون في هذا المكان من أجل الصلاة |
- Bendeki elbiseyi bir dene. Mükemmel. Tam da şu Hacı çadırının altında gizlediğin varlıklar için yapılmış. | Open Subtitles | جربّي هذا الفستان لدي ، إنّه مناسب ، و قد صُنِع خصيصاً ليناسب هذه الأجزاء التي تخبأنيها تحت لباس الحج خاصتك. |
Kaç tane Hacı var aşağıda bilmiyorsun dostum. | Open Subtitles | إنّك لا تعرف كم عدد الحجّاج هُناك بالأسفل، يا رجل. |
Bu nedenle, zaferimizden sonra Mercia ve İngiltere'den çıkmalı ve sıradan bir sefil gibi Hacı olmak için Roma'ya yolculuk etmeliyim. | Open Subtitles | وبناء عليه، بعد انتصارنا، أنوي مغادرة (مرسيا) و(إنجلترا). وأرتحل في رحلة حج إلى (روما) كأي متسول عادي. |
Arkaya geçmiş birbirine sakso çeken iki Hacı da olabilir. | Open Subtitles | قد يكون هناك عراقيين يمارسان الجنس خلف ذلك الشيء. |
İkisi de İspanya'nın Galicia kasabasında aynı yerde Hacı oldu. | Open Subtitles | كلاهما قاما بالحج الى غاليسيا في اسبانيا |