Bilgisayar hafızasında büyük bir hasar vardı. Karman çorman olmuştur. | Open Subtitles | هناك ضرر هائل في ذاكرة الحاسوب الأرجح أن الأمور اختلطت عليه |
Bilgisayar hafızasında büyük bir hasar vardı. Karman çorman olmuştur. | Open Subtitles | هناك ضرر هائل في ذاكرة الحاسوب الأرجح أن الأمور اختلطت عليه |
Program hafızasında işlemci kayıt hatası. | Open Subtitles | يسجّل المعالج خطأ ما في ذاكرة وحدة المعالجة المركزية |
Öteki saklanmış. Görsel hafızasında olmamak için buna bakmamış. | Open Subtitles | واحد مخفى والآخر سيتجنّب النّظر إليه حتّى لا يكون خلال ذاكرته |
60'ları ve 70'leri çok net hatırlıyor son olaylarla ilgili hafızasında boşluklar mevcut. | Open Subtitles | و السبعينيات بتفاصيل قويه, ولكن ذاكرتها تختفي بالأحداث القريبه. حسناً, انه شئ وحيد |
Birisinin hafızasında boşluk yaratabilmek için beraber içeceği elemanın aynı zamanda amatör bir kimyager olması işinize gelir. | Open Subtitles | لكي تخلق نقطة عمياء في ذاكرة احدهم يجب أن تكون صديق الشراب ذو الأجزاء المتساوية |
Yazıcının hafızasında başka bir şey buldum. | Open Subtitles | لكنني قد وجدتُ شيئاً آخر في ذاكرة الطابعة |
Dün gece atlamanın hafızasında olması gerekiyordu | Open Subtitles | كان من المفترض أن يكون في ذاكرة قفزة الليلة الماضية |
ve okuma yazma bilen insanların hafızasında saklıyordu. | Open Subtitles | وفى ذاكرة من يستطيع كتابة الرسائل |
Her işlem İlaçmatik'in hafızasında tutulur. | Open Subtitles | "كُل تفـاعل مُخـزن داخل ذاكرة الـ"بيل أوماتيكس |
Her işlem İlaçmatik'in hafızasında tutulur. | Open Subtitles | يتم تخزين كل تفاعل في ذاكرة موزع الحبوب |
hafızasında bu yeteneğini baskılamak için bu yeteneğini alabilirim. | Open Subtitles | بوسعي سلبه هذه الهبة وقمع ذاكرة قدراته |
Bunun Vanessa'nın hafızasında yaşandığını görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت هذا يحدث فى ذاكرة فانيسا |
hafızasında küçük değişiklikler yapabilirim ama bunun dışındaki tüm yapılanlar herifi alarma geçirir. | Open Subtitles | -يمكنني ألّا أعطيه ذاكرة كافية لكن أيّ زيادة عن هذا ستلفت انتباهه |
Sammy'nin yeni şeyleri hafızasında tutabileceğine inanıyorum | Open Subtitles | أعتقد أن ذاكرة (سامي) قادرة على إستيعاب ذكريات جديدة |
Kayınvalidesinin hafızasında sorun yoktu. | Open Subtitles | ذاكرة حماتها كانت جيدة |
Belki de geçidi hafızasında saklı olan şeyi dışarı vermesi için kandırabilirsin,... | Open Subtitles | ربما تخدعين الباب لإعادة تجسيد المحفوظ في ذاكرته |
Ve hafızasında, onun hıçkırıklarını canlandıracaktı. | Open Subtitles | وعندها ذاكرته تُبعث مرة أخرى على صوت نحيبها |
- hafızasında yanlış birşeyler var. - Onu cepheye kim gönderdi allah bilir. | Open Subtitles | شيء اصاب ذاكرته الله وحده يعلم من يرسلون إلى الجبهة |
Fakat kurban suçlamalarını geri çekmedi çünkü Fredrick'in fotografı ile yapılan teşhis hafızasında olayı kalıcı olarak değiştirmişti. | TED | ولكن الضحية رفض توجيه اتهامات لأنها ادعت أن إنفاذ القانون قد يغير بشكل دائم ذاكرتها من خلال استخدام صورة لفردريك. |
Ama, bilirsin işte, düşünüyoruz da hafızasında sorun olabilir doc. | Open Subtitles | و لكن , انت تعلم ,نحن نفكر ربما ذاكرتها كانت بها مجال للشك ,دكتور |
hafızasında bu yeteneğini baskılamak için... bu yeteneğini alabilirim. | Open Subtitles | -بوسعي أخذ موهبته هذه -وأقوم بقمع ذكريات قدراته |