Bu geçen yazdan sahil boyunca yedi hafta süren yolculuğumuzdan bir fotoğraf. | TED | هذه صورة من الصيف الماضي عندما سافرنا على الخط الساحلي مرة أخرى لمدة سبعة أسابيع. |
Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri yüce gönüllük gösterip canlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |
Bir gece, üç hafta süren bir geziden dönerken korkunç bir fırtınaya yakalandı. | Open Subtitles | ذات ليلة، كان عائدا من جولة علي الطريق استمرت لثلاثة أسابيع حينها واجه عاصفة رعديّة لم تمر عليه مثلها في حياته |
Üç hafta süren değerlendirmeden sonra Amerika'nın Ziyaretçilerle diplomatik temaslara başlayıp başlamayacağı bugün erken saatlerde açıklanacak. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أسابيع من التقييم حول إقامة علاقات دبلوماسية مع الزائرين |
Michael, dosyalarına göz atmaya başladı mı peşine düşmesinden evvel taş çatlasa birkaç hafta süren olacak. | Open Subtitles | مايكل ، في المرة التي تبدأ فتح ملفاتك سيكون لديك بضعة أسابيع على الأكثر قبل أن تطاردك |
Üç hafta süren aralıksız gelişimin ardından, sizinde küçücük bir kalbiniz oldu. | Open Subtitles | بعد ثلاثة أسابيع من النمو المستمر، صار لديك قلب صغير نابض. |
Birkaç hafta süren kuşatmadan sonra Britanya Kraliçesi ve askerleri cömertlik gösterip hayatlarını bağışlayan ve yeni fetihlere yelken açan Sezar'a teslim oldu. | Open Subtitles | بعد عدة أسابيع من الحصار ملكة بريطانيا وجنودها استسلموا للقيصر والذي أظهر شهامة منقطعة النظير وقرر الحفاظ على حياتهم |
Dört yorucu hafta süren zahmetli bir örnek toplama sürecinden sonra Patterson laboratuvara dönmeye hazırdı. | Open Subtitles | بعد أربعة أسابيع مرهقة من عملية جمع عينات مضينة كان باترسون جاهزاً لأن يعود الى المختبر |
Altı hafta süren berbat durumlarının ardından mide bulandıran yüz yaraları mucizevi lav tedavisiyle iyileşti. | Open Subtitles | بعد 6 أسابيع في جناح الحروق لتلتئم جراح وجهيهما المقززة في اعجوبة بعد التعرض للحمام البركاني |
Şili'de farklı mesleklerden, farklı şirketlerden, farklı sektörlerden hatta farklı milletlerden yüzlerce bireyin on hafta süren takım olma serüvenlerine şahit olduk. | TED | في تشيلي، شهدنا عشرة أسابيع من الانتظام ضمن فريق مُشكلٍ من المئات من الأشخاص أشخاص من تخصصات مختلفة، شركات مختلفة، قطاعات مختلفة وحتى جنسيات مختلفة. |
İngilizce ve Arapça sekiz hafta süren denememizde, 300.000 insana ulaştık, hepsi cihadist bir gruba ilgi ve sempati duyuyorlardı. | TED | أثناء تجربتنا الممتدة لثمانية أسابيع في اللغتين العربية والإنجليزية، وصلنا إلى أكثر من 300000 شخص ممن أبدوا اهتمامًا أو تعاطفًا مع المجموعة الجهادية. |
Öğrenciler altı hafta süren bireysel çalışma, ekip çalışması, fikir geliştirme ve konsensüs sonunda, olağanüstü bir liste oluşturdular. | TED | انتقل الطلاب إلى ستة أسابيع من العمل الفردي، العمل التعاوني، التحسين والإجماع على الرأي. وكانت القائمة التي توصلوا إليها غير عادية حقًا: |
3 hafta süren mahkemenin ardından, Hoss asılarak idama mahkum edildi. | Open Subtitles | بعد محاكمة إستمرت ثلاثة أسابيع حُكم على "هيس" بالموت |
Hastanede üç hafta süren bir operasyon geçirdi. | Open Subtitles | الجراحة إحتجزته في المشفى لثلاث أسابيع |
İşte 9.5 hafta süren kısmı da bu. | Open Subtitles | انظر، هذا هو الجزء الذي يأخذ تسعة فعلا 2/1 أسابيع. |
Bu noktada durabilirdik, fakat Christine Calypsol'ü daha önce anestezi olarak da kullanmıştı ve birkaç yıl önce bunun, ilaç alındıktan sonra belki de birkaç hafta süren, hücreler üzerinde bazı tuhaf etkilere ve diğer davranışlara neden olduğunu gördü. | TED | كان بإمكاننا التوقف هناك، لكن (كريستين) كانت قد استخدمت الكاليبسول كمخدّر من قبل، و منذ سنوات خلت رأت أن له تأثيرات غريبة على الخلايا و تأثيرات على السلوك و التي يبدو أنها تبقى لفترة، حتى بعد إيقاف الدواء، لبضعة أسابيع تقريباً. |
Altı hafta süren var. | Open Subtitles | لديك 6 أسابيع |