| Tanıklar olmadan devam edemeyiz. Haim, tanıkları içeri al. | Open Subtitles | بدون شهود لن نستمر حاييم احضر الشهود من فضلك |
| Haim'la yemeğe gitmene asla izin vermemeliydim. | Open Subtitles | لا ينبغي لي أن أتركك تذهب إلى العشاء مع حاييم |
| Memlekete dönünce huysuzluk dinmiş olur ve Haim'la çalışmama dönebilirim diye umuyordum ama Elsa kabul etmedi. | Open Subtitles | كنت آمل عندما عدنا إلى ديارهم أن المزاج قد يبرد، وكنت أستطيع مواصلة عملي مع حاييم |
| Ben bu sabah Alan Thicke ve Oorey Haim'inkine gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت للتصوير هذا الصباح مع ألان ثيك و كوري هايم |
| Ben bu sabah Alan Thicke ve Oorey Haim'inkine gittim. | Open Subtitles | لقد ذهبت للتصوير هذا الصباح مع ألان ثيك و كوري هايم |
| Feldman Haim'e oy vermekten uzakta değiliz... | Open Subtitles | نحن لسنا ببعيدين من التصويت لــ فيلدمان و هايم ثنائي تمثيل أمريكي |
| Ama Brian, büyükbabam Haim'in düğününü kendi gözlerimle görme şansını bir daha ne zaman yakalayabilirim. | Open Subtitles | لكن برايان , أن سيكون لي فرصة لأرى زواج جدي خايم على الواقع |
| - Haim, her neyse. Kontrol et. | Open Subtitles | (هاييم) أيًّا كان. |
| Ama Corey Haim'e benzeyen biri beni öpmek isterse ona izin vereceğim. | Open Subtitles | - أعرف. ولكن إذا كان الرجل الذي يبدو وكأنه كوري حاييم يريد أن يقبلني، وأنا ستعمل لذلك دعونا له. |
| Haim'in duygusal gözleri var... | Open Subtitles | حسنا , حاييم كان يملك عيون حنون |
| Haim, çifte eşlik et. | Open Subtitles | حاييم أبلغ الزوجين خارجاً بالقدوم |
| Hepsini Haim'ın üniversitesiyle kurtaracaksın, öyle mi? | Open Subtitles | وأنت تسير لانقاذهم جميعا مع جامعة حاييم |
| Söyle ona, Haim. | Open Subtitles | أخبرها، حاييم لقد أحضرتني هنا للتحدث |
| - Feldman olan mı, yoksa Haim olan mı? | Open Subtitles | هل هو فيلدمان او حاييم ؟ ( اسماء اصدقاء لاريسا ) |
| Haim Lebenstein ile Rózy Herc'in kızısın. | Open Subtitles | أنتِ إبنة (حاييم ليبنشتاين) و(روزي هيرتس). |
| Haim'la yemeğe gitmene asla izin vermemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن عليّ ان اسمح لك بالذهاب للعشاء مع هايم |
| Yine de Haim'la ateşi körükleyip burada kalmamızda ısrar ediyorsun. | Open Subtitles | لكنك تلهب الامر مع هايم مصرا على البقاء هنا |
| Memlekete dönünce huysuzluk dinmiş olur ve Haim'la çalışmama dönebilirim diye umuyordum ama Elsa kabul etmedi. | Open Subtitles | تمنيت عند عودتي لبلادي أن المزاج قد يبرد، وكنت أستطيع مواصلة عملي مع هايم |
| Hepsini Haim'ın üniversitesiyle kurtaracaksın, öyle mi? | Open Subtitles | وهل ستنقذهم جميعا بجاعة هايم اليس كذلك؟ |
| Söyle ona, Haim. | Open Subtitles | أخبرها، هايم لقد أحضرتني هنا للتحدث |
| Bir defasında Corey Haim için. Dürüst olmak gerekirse bir daha olsa yapmam. | Open Subtitles | و(كوري هايم) مرة لكنني لن أكرر ذلك بصراحة |
| Sadece iki tane: Yosel ve Haim. Çatı katında kilitliler. | Open Subtitles | فقط اثنين , يوسم و خايم انه مغلق عليهم في العليّة |
| - Haim. | Open Subtitles | (هاييم). |