Taşı, hükümdarlık hakkının tanrısal olduğu şeklinde yorumladı. | Open Subtitles | اعتبره علامة، علامة على أنّ حقه في الحكم كان مقدّسًا |
Yoksa ilk ilişki hakkının onda olduğunu söyleyecektir. | Open Subtitles | وإلاَّ ، سوف يعتقل حقه (من (ناكتوس الأول |
8. Anayasal Tadilat hakkının ihlali: | Open Subtitles | -تصفية وحشية في حقه بالتغير |
Orada yalnızca nasıl oy vereceğimizi, nerede dua edeceğimizi ne düşünüp ne söyleyeceğimizi, ya da nasıl film yapacağımızı meclisin araştırmaya hakkının olmadığı yazıyor. | Open Subtitles | كل ما يقال أن الكونغرس ليس لديه الحق في تفقد طريقة التصويت أو أين نصلي، وما نفكر بهِ أو نقوله أو كيف نصنع الأفلام. |
Orada yalnızca nasıl oy vereceğimizi, nerede dua edeceğimizi ne düşünüp ne söyleyeceğimizi, ya da nasıl film yapacağımızı meclisin araştırmaya hakkının olmadığı yazıyor. | Open Subtitles | كل ما يقال أن الكونغرس ليس لديه الحق في تفقد طريقة التصويت أو أين نصلي، وما نفكر بهِ أو نقوله أو كيف نصنع الأفلام. |
"Hakkı hakkının hakkını yemiş Hakkı Hakkı'dan hakkını istemiş" | Open Subtitles | "خيط خليل على حيط حرير" |
"Hakkı hakkının hakkını yemiş, Hakkı Hakkı'dan hakkını istemiş Hakkı Hakkı hakkını vermeyince Hakkı hakkının hakkından gelmiş." | Open Subtitles | "خيط حرير على حيط خليل" |
Bu üstlenme hakkının olmadığı bir çabaydı ama şu an erzakımızın tükendiği bir yerdeyiz ve yakında düşmanımız kasabayı ele geçirip buradaki herkesi öldürecek. | Open Subtitles | محاولة لم يكن لديه الحق بفعلها ولكن ها نحن الآن، بمكان حيث ...فرغنا من الطعام، ويقترب عدو ليستولي على المدينة |