"hakkında çok fazla şey" - Traduction Turc en Arabe

• الكثير عن
• الكثير عنها

Ve ekonominin nasıl işlediği hakkında çok fazla şey duyduk.
وسمعنا الكثير عن محاولة معرفة كيفية نمو الاقتصادات العالمية ..

Ama o akşam hakkında çok fazla şey biliyordu gazetede yazmayan şeyler.
ولكنّه كان يعرف الكثير عن تلك الليلة، أمور لم تكن في التقارير.

Çok faydalılar, Evren hakkında çok fazla şey öğrendik onlardan.
إنها مفيدة جداً، لقد عرفنا الكثير عن الكون منهم.

Uydular harika ve birkaç on yıldır bize büyük resim hakkında çok fazla şey öğrettiler.
حسنًا، إنها رائعة، وقد علمتنا الكثير عن المشهد الكلي على مر العقود القليلة المنصرمة.

maalesef, basında hakkında çok fazla şey okuduğumuz, sinyal istihbarat görevi.
واحده هي التجسس التي لأاسف قرأنا الكثير عنها في الصحافه .

Masum birisine göre bu konu hakkında çok fazla şey biliyorsun sanki.
يبدو انكِ تعلمين الكثير عن هذا بالنسبة لشخص بريء

Biliyorsun,bunu işyerinde asla söylemem ama birisi hakkında çok fazla şey bilmenin kötü şeylere yol açtığını...
تعلمين، لن أقول هذا في العمل أبداً، لكن هنالك بحث ينصّ على أن معرفة الكثير عن شخص في البداية

Okulda, Kim ll -Sung 'un tarihini çalışarak çok fazla zaman harcadık. Fakat dış dünya hakkında çok fazla şey hiçbir zaman öğrenmedik. Amerika, Güney Kore ve Japonya düşmanları hariç.
في المدرسة قضينا الكثير من الوقت ونحن ندرس تاريخ كيم إل سونغ لكن لم نتعلم الكثير عن العالم الخارجي سوى أن أمريكا وكوريا الجنوبية واليابان، هم أعداؤنا

Ben bu tek hayatımı bir ihtiyolog olarak, bize gezegenin jeolojisi ve nasıl gördüğümüzün biyolojisi hakkında çok fazla şey anlatan bu sıradan, küçük kör mağara balıklarını keşfederek ve kurtararak geçireceğim.
وسأقضي حياتي كلها كعالِم أسماك محاولاً اكتشاف وإنقاذ هذه الأسماك الكهفية الصغيرة الوديعة العمياء التي يمكنُ أن تخبرنا الكثير عن جيولوجيا كوكب الأرض وبيولوجيا كيف نرى.

Triad hakkında çok fazla şey bilmiyorlar. Onun gerçekten ne olduğunu bile bilmiyorlar.
إنهم لا يعرفون الكثير عن "ثُلاثي الشرّ"، حتى أنهم لا يعرفون ما يكونونه تماماً

Müvekkilimin şaşalı hayatı hakkında çok fazla şey duyacaksınız.
سوف تعلمون الكثير عن حياة موكلي

Gördüğün gibi baban hakkında çok fazla şey bilmiyor olabilirsin ama fark ettiğin üzere onunla çok fazla ortak noktanız var.
قد تعتقد أنّك لا تعرف الكثير عن والدك... لكنْ بينكما قواسم مشتركة أكثر ممّا تعتقد

Bireysel ekip üyelerinin bunun gibi bir durumla nasıl başa çıktığı hakkında birçok şey öğrendim, ekibi nasıl üretken ve mutlu tutabilirsin, mesela, onlara bir parça özerklik vermek bunun için iyi bir numara ve gerçekten, liderlik hakkında çok fazla şey öğrendim, çünkü ekip şefiydim.
تعلمتُ الكثير عن كيف لأعضاء الطاقم أن يتغلبوا فعلًا على وضع كهذا؛ كيف يمكنك أن تبقي الطاقم منتجًا وسعيدًا، مثلًا، أن تعطيهم قدرًا كبيرًا من الاستقلال هو وسيلة جيدة لفعل ذلك؛ وبصدق، تعلمت الكثير عن القيادة، لأنني كنت قائد الطاقم.

Sen içine etme hakkında çok fazla şey biliyorsun.
أنت تَعْرفُ الكثير عن الإخفاق

Bilinçli rüyalar hakkında çok fazla şey bilmiyorum ama istediğin her yere gidebiliyorsan... kiliseye gitmeyi denemelisin.
أنا لا أعرف الكثير عن... ... ـ

Haber gündemi iki yıl boyunca kaçınılmaz olarak değişti ve iki yıl boyunca Chibok kızları hakkında çok fazla şey duymadık.
ولمدة عامين، وكان أمرا حتمياً، تخطت أجندات الأخبار قصة فتيات (تشيبوك)، ولمدة عامين، لم نسمع الكثير عن فتيات مدينة (تشيبوك).

Neredeyse yüzyıldır bunlar hakkında çok fazla şey öğrenemedik.
لقرن من الزمان، لانزال نجهل الكثير عنها.

Fakat tıpkı ona da söylediğim gibi konu hakkında çok fazla şey bilmiyorum o yüzden ona buraya gelmemizi önerdim.
لكن بما اني لا أعرف الكثير عنها مثلما قلت له، إقترحت أن نأتي هنا

Ilsa, şimdi vazgeçemeyiz. Onun hakkında çok fazla şey biliyorlar. Eğer şimdi vazgeçerse, onu öldüreceklerdir.
(إلسا)، لا يمكن الإنسحاب يعرفون الكثير عنها إذا انسحبنا الآن ستموت، صدقيني