Bir başkası hakkında konuşuyorduk ama senin taleplerini yanıtlamak için ara verebiliriz Gerard. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن شيء آخر لكن يمكننا التوقف كي نعالج مشاكلك يا جيرارد |
Geleceğimiz hakkında konuşuyorduk, ve birlikte yaşamak bir sonraki aşamamız. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن المستقبل و العيش سوية هي الخطوة التالية |
Yayılmaya değer fikirler hakkında konuşuyorduk değil mi? | TED | نحن نتحدث عن أفكار تستحق الإنتشار، أليس كذلك؟ |
Melissa'nın sınıfta çizdiği resim hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | لقد كنا نتكلم عن الصورة التى رسمتها ميلسا فى الفصل اليوم |
Bu doğru, saldırgan tavırlarınız hakkında konuşuyorduk ki görünüşe göre konuştuğumuz şeyler doğru, değil mi? | Open Subtitles | صحيح، نتكلّم عن سلوككِ العدواني، الغير معلّل الآن من الواضح |
Dün yazdırılmış DNA hakkında konuşuyorduk, bu fantastik de olabilir korkunç da. | TED | أعني،بالأمس كنا نتحدث عن الدي إن إيه المطبوع، والموضوع يمكن أن يصبح رائعًا أومرعبًا. |
Arkadaşım, benim de başka bir pozisyonda olduğum MIT'de Finans Mühendisliği Laboratuvarı'nın başkanı ve o sırada kanser hakkında konuşuyorduk. | TED | الذي يعتبر رئيس مختبر الهندسة المالية بمعهد ماساتشوستس للتكنولوجيا, الذي لي فيه أيضا منصب, و كنا نتحدث عن السرطان. |
Biz de kendi kendine nasıl açılmış olabileceği hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | نحن كنا نتحدث عن كيف فتحه عندها إنفتح من تلقاء نفسه. |
Biz de senin kurye servisin hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنا نتحدث عن خدمات التوصيل التي تقدمينها |
Hayır, kalabilirsin. Sınıfımızın başarı öyküleri hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | لا، تستطيعين البقاء، كنا نتحدث عن قصص النجاح لطلاب صفنا |
İş hakkında konuşuyorduk. Ellis bizim için çalışmak istiyormuş. | Open Subtitles | نحن كنا نتحدث عن العمل أليس تود أن تعمل معنا |
Babanla ben de şimdi bize açacağı dava hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | والدك و انا نتحدث عن خطتة لمُقاضتنا ماذا ؟ |
Hikayenin sonu hakkında konuşuyorduk, değil mi? | Open Subtitles | كنّا نتحدث عن خاتمة، القصة في الحقيقة، أليس كذلك؟ |
Gelecek Cumartesi yapacağımız gezi hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنّا نتحدث عن رحلة المشي لمسافات طويلة السبت المقبل |
Hani geçen gün Madonna hakkında konuşuyorduk ve nasıl Madonna şarkılarının herkesin odasında gökten bırakılmış bomba gibi bangır bangır çaldığı ama benimkinde çalmadığı... çünkü meğerse bende bir nebze cinsel çekicilik yokmuş. | Open Subtitles | تتذكر عندما كنا نتكلم عن مادونا اليوم الماضي وكيف أن أغانيها تدوي كأنها قنبلة عنقودية |
Biz-biz Film 43 hakkında konuşuyorduk. Onun hakkında bir şey duymamışsındır. | Open Subtitles | نحن نتكلّم عن الفلم 43 أنت لم تسمع به نهائيّاً. |
Biz sadece büyük açılış partimiz hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنا فقط نتحدث بشأن حفلتنا الإفتتاحية الكبيرة. |
Daha yeni senin hakkında konuşuyorduk beraber bir şeyler yapsak nasıl olur? | Open Subtitles | كنا نتحدث عنك كيف يجب علينا ان نفعل أشياء معا |
Evliliğimiz hakkında konuşuyorduk ve şimdi benim finansal işlemlerimi tartışıyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أنتِ من غيّرت مسار الموضوع، كنّا نتحدّث عن زواجنا، |
Biz önceden ne hakkında konuşuyorduk? | Open Subtitles | ما الذي كنا نتحدث عنه قبل ذلك؟ |
Depodaydık ve Pam'e oraya yapmasını söylediğim duvar resmi hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كنا في المستودع بينما كنا نناقش اللوحة التي كلفت بام برسمها |
Eğer bilmen gerekiyorsa, saç kesimin hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | حسنا .اذا اردتى أن تعرفى كنا نتحدث حول قصة شعرك |
İki hafta önce eşim Katya ile beraber mutfakta oturuyorduk ve bugün size anlatacağım konu hakkında konuşuyorduk. | TED | خلال الأسبوعان الماضيان كنتُ اجلس على طاولة المطبخ بصحبة زوجتي كاتيا وكنا نتحدث عما سأخبركم عنه اليوم |
Henüz bu sabah kendisi hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | فقط هذا الصباح، نحن كنّا نتحدّث عنه... |
- büyükanne... çocuklar hakkında konuşuyorduk... bu benim torunum, Anjali. | Open Subtitles | نحن نتكلم عن الابناء هذه حفيدتى انجلى |
Biz de tam senin hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | نحن كنّا نتحدّث عنك. |
Düğün hediyen hakkında konuşuyorduk. Masraftan kaçınmayacak. | Open Subtitles | لقد كنا نتناقش بشأن هدية زفافك إنه لن يبخل بأي نفقات |
Hesapta benim dava hakkında konuşuyorduk. | Open Subtitles | كان من المفترض أن نناقش وضعي |