Ama yapmak istediği tek şey, bu yer hakkında sorular sormaktı. | Open Subtitles | لكن كلّ ما أراده أن يسألني بضعة أسئلة حول هذا المكان |
Sürekli şu kitabı hakkında sorular soruyordu. - Ne hakkındaydı acaba? | Open Subtitles | لقد كان يسأل دائما أسئلة حول كتابه عم كان كل هذا ؟ |
Kurulum yaptığımız 3210 model jeneratör hakkında sorular soruyor. | Open Subtitles | ويطرح أسئلة حول المولّد 3210 الذي نركّبه |
Onu kimin tuttuğunu ve neden avukatlar hakkında sorular sorduğunu öğrenmek istiyorlardı. | Open Subtitles | أرادوا أن يعرفوا من الذي استأجره ولماذا كان يطرح الأسئلة عن المحامين الأموات |
Polis buldukları şu cesetler hakkında sorular soruyor. | Open Subtitles | الشرطة تسأل عن تلك الجثث التي وجدوها |
Şimdi ise teknoloji hakkında sorular sorma zamanı. | TED | حان الوقت لأن نطرح أسئلة عن التكنلوجيا. |
Çocukluğum, hislerim ve seks yaşamım hakkında sorular sorup duruyorlar. | Open Subtitles | ...يسألونني أسئلة بخصوص طفولتي و مشاعري والعلاقات الجنسية |
Ortaklarımla olan diyaloglarım hakkında sorular sordular. | Open Subtitles | طرحوا علي اسئله حول محادثاتي مَع الشركاء |
Tom aldığı ilaçlar hakkında sorular sormaya başladı, o da çıldırdı. | Open Subtitles | توم كان يسأل عن الأدوية التي يستخدمها و عندها فقد عقله |
Bana değil ama etrafta ölü ya da diri olabilecek bir Amerikalı hakkında sorular soran adamlar var. | Open Subtitles | ليس لي و لكن هناك بعض الرجال يسألون عن الامريكي الذي ربما مات او لم يمت |
Hatta kendi kendime neden bu polis bana sipariş etmediğim bir dondurucu hakkında sorular soruyor diye düşündüğümü hatırlıyorum. | Open Subtitles | -في العام الماضي، يوماً ما . أتذكّر أنّي فكّرتُ لمَ يطرح عليّ هذا الشرطي أسئلة حول ثلاجة لم أطلبها؟ |
- Polis Metcalf hakkında sorular soruyor ve Durant beni öyle gösterdi ki... | Open Subtitles | الشرطي يسألني أسئلة حول ميتكالف وديورانت جعلني أبدوا ماذا؟ |
İnsanlar bana gelip akı kapasitörü hakkında sorular soruyorlar. | Open Subtitles | أعني، يأتي الناس إلي ويسألني أسئلة حول المكثفات تدفق، |
Neysa, Randall Tenant'e email göndermiş, ona Ballard hakkında sorular sormuş. | Open Subtitles | على أي حال، عبر البريد الالكتروني راندال المستأجر يسأله أسئلة حول بالارد. |
Ama açık konuşalım: Mary hakkında sorular sormak | TED | ولكن لنكن واضحين: طرح أسئلة حول ماري |
Bana Müslüman asileri hakkında sorular sordular. | Open Subtitles | سألونى أسئلة حول الثوار الإسلاميين |
Yeni çocuk, hapishane hakkında sorular sorabilir mi? | Open Subtitles | هل يُمكن أن يسأل الزميل الجديد الحراس المُخضرَمين بعض الأسئلة عن السجن ؟ |
Neden 10 yıl sonra kalkıp da kızım hakkında sorular soruyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا تسألوننى كل تلك الأسئلة عن ابنتى بعد مرور حوالى عشر سنوات؟ |
Evet. Özellikle de onun hakkında sorular sorduğunu gördüm. | Open Subtitles | نعم، لقد رأيتها تحديدًا تسأل عن أمره. |
Biliyorsun, yetimhane hakkında sorular sorup duruyor. Buradan gitmemiz gerek! | Open Subtitles | كان يسأل أسئلة عن ملجاً الأيتام, علينا أن نهرب من هنا |
Ne hakkında sorular? | Open Subtitles | أسئلة بخصوص ماذا؟ |
Sosyal hizmetlerin ailem hakkında sorular sorduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقول بأن الخدمآت الاجتمآعيه تسأل اسئله حول عآئلتي |
Prescott senin işin ve ya çalışma saatlerin hakkında sorular sorar mıydı? | Open Subtitles | هل كان بريسكوت يسأل عن عملك وجدول مواعيدك؟ |
Çoğu insan, onlara bir ceset bulduğunuzu söylediğinizde ceset hakkında sorular sorarlar. | Open Subtitles | أنت تعلم، أن معظم الناس، عندما تخبرهم إنك وجدتُ جثة، فهم يسألون عن الجثة. |
Eski yazılım geliştirmemiz hakkında sorular soruyordu. | Open Subtitles | لقد كان يستعلم عن برنامج تطوير البرامج القديم |
Senden ne istiyorlar bilmiyorum ama senin hakkında sorular sordular. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يريدون منك سألوني أسئلة عنك هددوني |
TV programından sonra geri geldi, jeotermal projesi ve köydeki katliam hakkında sorular sormaya başladı. | Open Subtitles | بعد التّقرير التّلفازيّ، لقد عادتْ ولقد كانتْ تسأل أسئلةً عن مشروع الطّاقة الحراريّة الأرضيّة ومذبحة القرية. |
Kadınlar hakkında sorular soran insanları susturmayacağım. Bunu sormak meşru bir şeydir. | TED | ولن اُسكت الناس الذين يطرحون الأسئلة حول النساء، حسناً؟ أنها أسئلة مشروعة |