Bak, orada oluğum hakkında yalan söylediğim için üzgünüm, panikledim. | Open Subtitles | انا آسف أنني كذبت بشأن وجودي هناك, لكنني فزعت. |
Bak tüm bunlar hakkında yalan söylediğim için üzgünüm ama senin hakkında hissettiklerimi söylerken ağzımdan çıkan her şey gerçekti. | Open Subtitles | أنظري، أنا آسف أني كذبت بشأن كل تلك الأشياء، لكني كنت أعني كل ما قلته بشأن شعوري إتجاهك. |
Wolfgang, toplantı hakkında yalan söylediğim için üzgünüm ama karmaşıklaşmaya başlamıştı. | Open Subtitles | يا "ولفغانغ"، أنا آسفة لأنني كذبت بشأن الاجتماع مع "فوكس"، لكن الأمور تزداد تعقيداً جداً. |
Annen hakkında yalan söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني كذبت بشأن أمك |