"haklıydık" - Traduction Turc en Arabe

    • كنا محقين
        
    • كنا على حق
        
    • كان مبرراً
        
    Haklıydık, bütün cinayet yerlerinin yakınlarında barınakları var. Open Subtitles كنا محقين كان معه عدد من الوسائل بالقرب من كل مسرح جريمة
    O zaman Haklıydık. Önemli mesajı için yöntemini değiştirdi. Open Subtitles اذن كنا محقين,لقد غير أسلوبه ليتقن ايصال رسالته
    Haklıydık, hayatta ve gezegene iniş yapmış olan Ori gemisinde. Open Subtitles كنا محقين , هو حي بداخل سفينة "الأوراي" الهابطة على الكوكب
    Haklıydık. Gemimiz yıkıntı oldu diye de bir şey değişmedi. Open Subtitles لقد كنا على حق ، ولم يتغير أي شئ فقط لأننا كنا غَرقى
    Haklıydık. Bir şey tampon ünitesinin aşırı yüklenmesine neden olmuş. Bu yanmış. Open Subtitles كنا على حق ، شيء ما تسبب بزيادة الحمل على العازل إنه شبه متفحم
    Uçağın kullanımında tamamen Haklıydık. Open Subtitles استخدام الطائرة كان مبرراً تماماً ما خطبك ؟
    Ülkedeki tüm ajanlar senin peşinde. Ambrose konusunda Haklıydık. Open Subtitles الجميع يبحثون عنك- "كنا محقين بشأن "أمبروز-
    Demek Haklıydık. Open Subtitles حسنا اذن كنا محقين الطفل أمضى وقتا
    Yani Haklıydık. Kadını elinde tutup işkence yapmış. Open Subtitles اذن كنا محقين فقد احتجزها و عذبها أولا
    Bu konuda Haklıydık. Open Subtitles كنا محقين بشأن هذا
    Haklıydık. Bu çok kötü. Open Subtitles كنا محقين انها سيئة
    Haklıydık. Ridgemont yolumuzu açacak. Open Subtitles كنا محقين "ريدجمونت" هو من سيدخلنا إليه
    Ambrose konusunda Haklıydık. Open Subtitles لقد كنا محقين عن أمبروز
    Beyin konusunda Haklıydık ama toksik inhalasyon ve metal zehirlenmesi konusunda yanıldık. Open Subtitles كنا محقين بأنها مشكلة بالدماغ
    Evet, Haklıydık. Open Subtitles أجل، كنا محقين.
    Haklıydık öyleyse. Open Subtitles إذاً فقد كنا محقين.
    Bu arada Rodman's Neck'teki cephanelik konusunda Haklıydık. Open Subtitles كنا محقين حول مستودع الأسلحة في (بالمناسبة ,(Rodman's Neck-رودمانز نيك.
    O zaman başından beri Haklıydık. Bütün bu olay önceden ayarlanmış. Open Subtitles اذن ، لقد كنا على حق منذ البداية هذا الأمر كله تم تجهيزه
    Belki biz Haklıydık. Open Subtitles حسنا، ربما لأننا كنا على حق وربما حصل جوش بالضبط على ما أراد
    Belki de senin gibi insanların yıllardır bu ülkeyi yönetmesine izin vermekte Haklıydık. Open Subtitles لعلنا كنا على حق بترك أمثالك... يديرون هذه البلاد طيلة ذلك الوقت
    Uçağın kullanımında tamamen Haklıydık. Open Subtitles استخدام الطائرة كان مبرراً تماماً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus