Amerika'daki haksızlıklar ve kölelik hakkında okuyorum da ağlayasım geliyor. | Open Subtitles | كنت أقرأ عن الظلم و العبودية فى أمريكا حتى أبكانى ما قرأته |
Bu görüş doğrultusunda müzik işinde yapılan haksızlıklar çok daha kötü. | Open Subtitles | الآن هذا الوحيد المتصل بالمناقشة بقدر ما أشعر أن الظلم في مجال الموسيقى أسوأ كثيراً |
Çünkü Manjulika´ya yapılan haksızlıklar tıpkı Avni´ye çocukluğunda yapılanlara benziyordu. | Open Subtitles | بسبب الظلم الذي وقع لمانجاليكا نفس الشئ حدث لأفاني في طفولتها |
Bu insanlara karşı işlenmiş haksızlıklar davamızın temelini oluşturmaktadır. | Open Subtitles | إن الظلم الذي وقع بحق هؤلاء البشر يشكل قاعدة لقضيتنا |
* Midem bulandı bütün haksızlıklar karşısında * | Open Subtitles | هذه الليلة ? كنت مشمئزا من هذا الظلم ? |
Hayat, bir haksızlıklar bütünüdür, ahbap. Üzgünüm. | Open Subtitles | الحياة مليئة بلحظات الظلم صديقي أنا آسف |
Fakat kampanya boyunca, bu haksızlıklar yalnızca haber olarak değil, gerçek insanları sarsan ilk elden anlatılmış deneyimlerdi ve onlar başkalarının desteğiyle ihtiyaç duydukları ve daha önce elde edemedikleri şeyi yaratıyorlardı: Seslerini duyuracakları yer, başlarına gelen şeyden dolayı yalnız veya suçlu olmadıklarının güvencesi ve bu konu hakkındaki ayıplamaları aza indirgeyecek açık tartışmalar. | TED | لكن من خلال الحملة، لم يتم تصوير هذا الظلم على أنه فقط قصص إخبارية، لقد كانت خبرات مباشرة أثرت في حياة أشخاص حقيقيين، الذين كانوا يصنعون بالتضامن مع الآخرين، ما كانوا يحتاجونه وما نقصهم في السابق: منصة للبوح بالحكايا، التطمين بأنهم ليسوا وحيدين أو لن يلقى عليهم اللوم على ما حصل معهم وحوارات مفتوحة بإمكانها أن تساعدهم في تخفيف وصمة العار حول هذه القضية. |
* haksızlıklar karşısında * | Open Subtitles | ? هذا الظلم |