Yatak odasındaki Halının üzerinde Mark Jeffries'e ait olmayan sperm örneği bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا المني على السجادة في غرفة النوم لا ينتمي للاحتفال جيفريز. |
Ve işte orada- lanet Halının üzerinde görebilirsin bunu. | Open Subtitles | وهناك .. يمكن رؤية ذلك على السجادة اللعينة |
Muhtemelen önemli bir şey değildir ama Halının üzerinde küçük bir çocuğun şeklinde leke var. | Open Subtitles | على الأرجح الأمر لا يهم لكن هنالك بقعةٌ على السجادة على شكل طفلٍ صغير |
Desenli bir Halının üzerinde ölmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أموت على بساط مزخرف لعين |
Uçan bir Halının üzerinde. | Open Subtitles | هو على بساط سحري قليلاً هناك. |
Neden Halının üzerinde eridiğinin açıklaması olabilir bu. | Open Subtitles | . هذا يفسر كيف انتهى بها الأمر ذائبة على البساط |
Birileri kasamın kapağını Halının üzerinde bırakmış. | Open Subtitles | ترك أحدهم باب خزنتي على البساط |
Halı yıkayıcı Halının üzerinde. Başka nasıl yapılabilir ki? | Open Subtitles | البخار يضرب السجّادة كم عدد الطرق الأخرى لتركيبها ؟ |
Halının üzerinde, mutfakta, her yerde. | Open Subtitles | على السجادة ، في المظبخ ، في كل مكان |
Şimdi işin iyi yanı bu bebek yüz yıldır ateş almadı. Aksi halde beynim şu anda Halının üzerinde olurdu. | Open Subtitles | من الجيد ان هذا الشئ لم يتم اطلاقة منذ 100عام والا لكان دماغى على السجادة ... |
Oturma odanızdaki Halının üzerinde oturup kızınız Marianne ile oynuyor. | TED | ها هي جالسة على السجادة في غرفة المعيشة وتلعب مع ابنتكم (ماريان). |
- Halının üzerinde idrar var. | Open Subtitles | بول, على السجادة |
Halının üzerinde eriyordun resmen sen! | Open Subtitles | فأنت تتلاشى عمليا على السجادة! |
Kaplan Halının üzerinde bitkin bir halde yatıyordum. | Open Subtitles | "مستلقيةً ومنهكة على بساط النمر" |
Evlendikten sonra Halının üzerinde uyuyacak. Sorun değil. | Open Subtitles | وبعد زواجنا، سأنام على البساط |
Aslında seni o kırmızı Halının üzerinde gördüğümden beri sendeki o yüz ifadesi... | Open Subtitles | أتعلم، منذ رأيتُك على تلك السجّادة الحمراء... بوجهك ذاك... |