Hala çok geç değil biliyorsun değil mi? Sıradaki seyahatimize çıkabiliriz. | Open Subtitles | لم يفت الأوان بعد يمكننا أن نستأنف جولتنا التالية |
Hala çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان بعد |
Hala çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان بعد |
Evlat, Hala çok geç değil. | Open Subtitles | حسناً، يا بني لم يفُت الأوان بعد |
Seni yanımda götürmeye çalışıyorum. Hala çok geç değil. | Open Subtitles | فلنتحد سويًا لم يفُت الأوان بعد |
Ama hâlâ çok geç değil. | Open Subtitles | لكن لمْ يفت الأوان بعد. |
Hala çok geç değil. | Open Subtitles | لم يفت الأوان بعد |
Eğer Hal yaşıyorsa, Hala çok geç değil. | Open Subtitles | إذا كان (هال) حياً لم يفت الأوان بعد |
Çünkü Hala çok geç değil. | Open Subtitles | لأنه لم يفُت الأوان بعد |
Catherine, silahı bırakman için hâlâ çok geç değil. | Open Subtitles | -كاثرين)، لمْ يفت الأوان بعد لإخفاض المُسدّس) . |