Bir adamın ölümü, bir kadının halkla ilişkilerini geliştirecek. | Open Subtitles | رجل واحد وأبوس]؛ كان فاة آخر امرأة وتضمينه في العلاقات العامة فرصة. |
Bak bu kötü olan halkla ilişkilerini iyiye çevirmek içi son şansın. | Open Subtitles | هذه هي فرصتنا لجعل العلاقات العامة جيدة |
Bu işin pazarlamasını, reklamını, halkla ilişkilerini ve marka değerini oluşturan ve Nike'ın milyonlarca 60$'lık ayakkabı satmasını sağlayanlarsa spor ayakkabısı tutkunları. | TED | و مدمنو الأحذية الرياضية هم من يقود التسويق. و الدعاية و العلاقات العامة و ختم العلامة التجارية، و يجعلون Nike تبيع ملايين الأحذية الرياضية ل 60$. |
Bu hanım onun halkla ilişkilerini yürütür, o da küçük hanıma atlatma haberler verir. | Open Subtitles | إنها تعرف علاقاتة العامة و هو يعطيها أخر الأخبار |
Bu hanım onun halkla ilişkilerini yürütür, o da küçük hanıma atlatma haberler verir. | Open Subtitles | إنها تعرف علاقاتة العامة ... و هو يعطيها أخر الأخبار |
George'un şirketi 10 ayakkabı markasının halkla ilişkilerini yürütüyor. | Open Subtitles | تقوم شركة (جورج) بعمل العلاقات العامة لاكثر من 10 علامات تجارية للأحذية |