"halledecek" - Traduction Turc en Arabe

    • سيتولى
        
    • يتولى
        
    • سيحلّ
        
    • سيصلح
        
    • سيعالج
        
    • سيتمكن منه
        
    • ستتكفل
        
    • ستتولى
        
    • ستقوم بالباقي
        
    Oh, sonunda ne olduğu gayet açık. ondan sorasını özel efekt uzmanı halledecek. Open Subtitles من الواضح جداً ماذا سيحدث في النهاية ثم سيتولى جماعة التأثيرات الخاصة الباقي
    Gizli tutacaktık ve şimdi onlar mı halledecek? Open Subtitles لم نكن سنذكر هذا لأحد والآن هو من سيتولى الموضوع؟
    Tabi ki onlar halledecek. Bir köstebek varsa bu bir güvenlik sorunudur. Open Subtitles بالطبع لن يتولى هو الامر ان كان هناك جاسوس فهذأ امر يخص الأمن
    Baban bu işi halledecek, ...hepimizin iyiliği için yapılması gerekenleri yapacak. Open Subtitles والدكِِ، سيحلّ هذا الأمر ويفعل كلّ ما هو، يلزم لمصلحتنا جميعاً.
    İşlerini halledecek olan bir barbar da mı geberdi? Open Subtitles ها هو ذا شخص آخر من مندوبيك ماذا سيصلح ذلك الأمور؟
    Pratik bir amacı olmadan, işini genişletmeyi düşünüyorsa sonrasında oluşan problemleri kim halledecek? Open Subtitles إذا قام بتوسيع أعماله بهذا الشكل بدون غرض فعلي فمَن سيعالج كل المشاكل لاحقاً ؟
    Finansla ilgili herşeyi, Joe halledecek. Open Subtitles اى شئ يتعلق بالماليات , جوي سيتمكن منه
    Çember, haberi bile olmadan, bu işi halledecek. Open Subtitles الدائرة ستتكفل بهذا دون ان تعلمَ حتى
    Sevgili asistanım gerisini halledecek. - Asistan? Open Subtitles مساعدتي اللطيفة ستتولى الامر من هنا
    Bu işi Trent halledecek dedim, tamam mı? Open Subtitles قلت,"ترنيت" سيتولى الأمر,حسنا؟ لا أريد أن أسمع ذلك مرة آخرى
    Korkarım o seni halledecek. Open Subtitles لا, أنا أتوقع أنه هو من سيتولى أمرك
    Rav halledecek. Tamam. Harika. Open Subtitles أوه، راف سيتولى أمرها.حسناً. ممتاز.
    Çin'deki data merkezlerindeki fazlalık yedeklemeleri işini de Kara Ordu halledecek. Open Subtitles النسخ الزائدة الإحتياطية في مركز البيانات الشرقي في الصين جيش الظلام يتولى هذا
    Top artık Nick'te. O, her şeyi halledecek. Open Subtitles نيك يتولى لاأمر الآن و سيعتني بكل شيء
    - Teşekkürler. Buradan sonrasını o halledecek. Open Subtitles سوف يتولى الاعتناء بك الآن
    Yani Valentine asiri nüfus sorununu kendi kendine mi halledecek? Open Subtitles إذًا سيحلّ (فالنتاين) مشكلة الكثافة السكانية بنفسه
    Yani Valentine aşırı nüfus sorununu kendi kendine mi halledecek? Open Subtitles إذًا سيحلّ (فالنتاين) مشكلة الكثافة السكانية بنفسه
    Her şeyi halledecek bir şey getirdim. Open Subtitles أحضرت شيئاً سيصلح كل شيء
    Baban bunu halledecek tamam mı? Open Subtitles أبوك سيصلح هذا, حسنا
    Annem meme kanseri olmuş, konuşmak bunu halledecek mi? Open Subtitles أمي عندها سرطان هل الكلام سيعالج هذا؟
    Adalet Birliği bitkileri halledecek. Open Subtitles اتحاد العدالة سيعالج البناتات
    Finansla ilgili herşeyi, Joe halledecek. Open Subtitles اى شئ يتعلق بالماليات , جوي سيتمكن منه
    Çember, haberi bile olmadan, bu işi halledecek. Open Subtitles الدائرة ستتكفل بهذا دونَ ان تعلمَ حتى
    Potter cinayetini çözdün ve suikastçının yerini öğrendin. - Bundan sonrasını CIA halledecek. Open Subtitles لقد وجدت قاتل (بوتر) ولديك موقع قاتله المخابرات المركزية ستتولى الامر من هنا
    - Gerisini bu bebek halledecek. - Bu kadar yani. Open Subtitles وهذه الصغيرة ستقوم بالباقي هذا كل شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus