| Daha az önce 3 tane herifi hallettik, şimdi de yeni birisi. | Open Subtitles | لقد انتهينا للتو من ثلاث رجال الان رجل جديد0 |
| Bu işi bu zamana kadar senin yönteminle hallettik. | Open Subtitles | لا. حتى الآن ، قد تعاملنا مع هذا بطريقتك |
| Benim beklentilerim daha düşük. Bunu geçen bahar hallettik sanıyordum. | Open Subtitles | ـ لكن لدي توقعات أقل ـ أظن أننا حللنا ذلك في الربيع الماضي |
| Phenomi-con sunumunu bir gecede nasıl hallettik? | Open Subtitles | إسأل نفسك ، كيف نجحنا بعرض ظاهرة الكون بليلة واحدة ؟ |
| Zack, başardık! Ood'ları hallettik! Şimdi Doktor'u çıkartmalıyız. | Open Subtitles | لقد فعلناها يا زاك، وسقط الأوود علينا الآن أن نعيد الدكتور |
| Eskisi gibi sorunlar yaşanmıyor artık, her şeyi hallettik. | Open Subtitles | لم تعد الأمور تحصل بعد الآن اهتممنا بكل هذا |
| hallettik. İkinci olarak, aramızda yeni bir öğrenci var. | Open Subtitles | إنتهينا من الأولى، الثانية لدينا طالبة جديدة اليوم. |
| Tamam, belki paramı alması beni biraz sinir ediyordu ama aramızda hallettik. | Open Subtitles | حسناً, لربما كنتُ غاضباً لأنهُ يأخذ أموالي لكننا سوينا الأمر |
| Anlamıyorsunuz. Olayı hallettik, her şey bitti. | Open Subtitles | إنك لا تفهم، لقد سوّينا الأمر وانتهى كل شيء |
| Pekala,sağlık işini hallettik, renkli tişört yok. | Open Subtitles | إذاً ، لقد غطينا موضوع النظافة و القمصان الممسوكة بياقة |
| Bununla ilgili sorunumuzu hallettik sanıyordum. Yani sen iyi bir arkadaş... | Open Subtitles | حسبت أننا انتهينا من كل هذا ... أعني أنك رجل لطيف |
| O zaman, hallettik. Formalitelerle birlikte. | Open Subtitles | إذاً، هل انتهينا من جميع الإجراءات الشكلية؟ |
| Bunu kötü bir şekilde hallettik ve gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | لقد تعاملنا مع الأمر بطريقة سيئة وأنا آسف |
| Biraz karışıklık oldu, ama sonunda bombayı hallettik. | Open Subtitles | ما الذي حدث؟ حسناً,لقد كان الامر فوضوي قليلاً,لكننا تعاملنا مع القنبلة |
| Aramızda bir şey oldu ama sonra hallettik. | Open Subtitles | اوه, جيدة الان. كان لدينا شيء بيننا ولكن حللنا المشكلة, اذا.. |
| Garipti. Birbirimize laflar ettik ama aramızda hallettik. | Open Subtitles | تبادلنا بعض الشتائم، ولكننا حللنا مشاكلنا. |
| Ertesi gün işi hallettik. | Open Subtitles | وفي اليوم التالي، نجحنا بالمهمة |
| Zar zor hallettik. | TED | وقد نجحنا بأعجوبة. |
| Sanırım önceki yağmurdan daha hızlı hallettik. | Open Subtitles | يبدو أننا فعلناها بوقت أقصر . من المطر السابق |
| Limanda bir karışıklık yaşadık ama hallettik. | Open Subtitles | لقد تعرضنا لبعض التعقيدات في المينــاء لــكننا اهتممنا بالأمر |
| Senin işini hallettik şimdi yüzünü görme zamanı. | Open Subtitles | و الآن و قد إنتهينا من هذا فقد حان الوقت لكي نلقي نظرة على وجهك |
| Bir ay sonra aynı hastanede mevzuu hallettik. | Open Subtitles | و بعد شهر سوينا الأمر في نفس المستشفى |
| Hadi. Her şeyi hallettik, bir şeyler içelim. | Open Subtitles | تعالي ، سوّينا كل الأمور. |
| Kısa kestiğim için özür dilerim ama sanırım her şeyi hallettik. | Open Subtitles | أعتذر عن هذه المقابلة القصيرة ولكن أعتقد أننا قد غطينا كل شيء |
| Her şeyi hallettik. Artık rahatlayabilirsiniz. | Open Subtitles | فقد اعتنينا بكل شيء لذا يمكنكَ الاسترخاء الآن |
| - Evet, hallettik. Dolabın kapağını da tamir ettim. | Open Subtitles | أنهينا عملنا هنا، كما أصلحت باب الخزانة. |
| Baya rahatladım. Harikaydı. Ama hallettik, kardeş. | Open Subtitles | راحة عارمـة , لقد كان هذا غريبـاً لكننا تجاوزنا الأمـر , أخي الصغيـر |
| Ve Margo onu Cin ile öldürmeye çalıştı ama hallettik. | Open Subtitles | و مارجو حاولت قتله بواسطة جنى لكن تولينا الأمر |
| Vay! Anladık. Biz hallettik. | Open Subtitles | سيطرنا عليه سيطرنا على الموقف |