Fark etmez... çünkü bir maktulün kanı, Hamilton'un evine doğru ilerlemiş. | Open Subtitles | حسناً لَكنَّه لا يَهْمُّ لأن المَقْتُولينَ يُؤدّي دمُّ الرجلِ إلى بيتِ هاملتن. |
Drake Hamilton'un feci bir kaza geçirmiş arabasını yolun kenarında buldum. | Open Subtitles | وَجدتُ سيارةَ درايك هاملتن بالجانبِ الطريقِ بعد a حادث فظيع. |
Benim kararlarım kendi kararlarımdır... Başkalarının değil ve Hamilton'un hiç değil. | Open Subtitles | هذا القرار يعود لي وليس لرجال آخرين و بالتأكيد ليس (هاملتن) |
Evet, Bay Hamilton'un artık bu hükümette görevli olmadığını hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | نعم، اود أن اذكر لكم بإن السيد (هاملتن) لم يعد ضابط في هذه الحكومة |
Eğer ki Bay Hamilton'un niyetlendiği gibi bu kitapçık seçmenlerin eline geçerse size çok büyük zararı olacaktır. | Open Subtitles | هذا الكتاب فيه ضرر كبير عندما يوزع للناخبين بينما السيد (هاملتن) ينوي ذلك |
Bay Hamilton'un bir şeyler çevirdiği hususunda göründüğün kadar kör müsün diye merak ediyorum,John. | Open Subtitles | الذي أراه (جون) إنك تبدو كلأعمى (و أصبحت مكيدة للسيد (هاملتن |
Tuvalette George Hamilton'un otobiyografisini buldum. | Open Subtitles | وجدت سيرة (جورج هاملتن) الذاتية هذه |