Dürüst olmak gerekirse şu an Hank'i çok da önemsemiyorum. | Open Subtitles | لأكون صادقة , حالياً انا لا اهتم حقاً بخصوص هانك |
Harry aradı, Hank'i şartı tahliye kurallarını ihlalden tutukladıkları söyledi. | Open Subtitles | اتصل "هاري" وقال إنه سيعتقل "هانك" لانتهاك اطلاق السراح المشروط. |
Diğer oğlum Hank'i daha çok özlememe neden oluyor. | Open Subtitles | ذلكَ يَجعَلُني أفتَقِدُ ابني الآخَر هانك أكثَر |
Hank'i bana karşı kullanacaktı, tıpkı Andrew'la yaptığı gibi. | Open Subtitles | سيَستَغِلَ هانك ضِدي مِثلَ ما فَعَلَ معَ آندرو |
Hank'i altı ay önce postalamalıydı. | Open Subtitles | على أقل تقدير، مايك، وقال انه ينبغي لقد المعلبة الحمار هانك قبل ستة أشهر، وأنت تعرف ذلك. |
Tamam. Boşver Hank'i. Ona hipnotizörü söylemeyeceğiz bile. | Open Subtitles | اللعنة على هانك ولن نخبره حتى بأمر المنسق إتفقنا؟ |
Hank'i bizim tarafa çekersek, fikirlerimizle bunu daha ileri götürebiliriz. | Open Subtitles | لو ضمنا هانك في صفنا يمكننا وقتها أن نستعمل أفكارنا ولكننا سنطورها أكثر. |
Hank'i bulmak istiyorsak daha fazlasına ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | اذا كنا سنذهب للعثور على هانك , فسنحتاج الكثير لنقوم بذلك |
Ancak şunu bil ki, Yol Gösterenler Hank'i korumak ve şu an yanında olduğu adamlardan uzak tutmak istiyordu. | Open Subtitles | لكنى اعلمى ذلك الرُعاة ارادوا الحفاظ على هانك فى امان وبعيداً عن الناس الذين هو معهم الان |
Mary McCreedy Texarkana ile ilgili oğlu Hank'i zehirledi. Hank'te aynısını kendi oğluna yaptı. | Open Subtitles | ماري ماكريدي صبت السموم عن تكساركانا في مسامع هانك الابن وهانك فعل نفس الشيء مع ابنه |
Eve, Hank'i kaybetmekten korktuğunu biliyorum ama Hank seni seviyor. | Open Subtitles | ايفي انا اعرف انك قلقلة بشأن فقدان هانك ولكن هانك يحبك |
Hayır, oraya gittiğimde satış görevlisi bana arabayı tamir ederken Hank'i yaralandığını söyledi. | Open Subtitles | لا، لكن عندما كنت هناك، مدير المحل اخبرني ان هانك اصيب بينما كان يعمل على سياره |
Hank'i kurtarabilme ihtimalimiz varsa bunu değerlendirmek istiyorum. | Open Subtitles | لو ان هناك فرصه لانقاذ هانك يجب ان اغتنمها |
Ne Hank'i kurtarabiliyorum ne Cat'le aramdaki şeyi düzeltebiliyorum. | Open Subtitles | او اتجاوز استرا لا يمكنني انقاذ هانك او انقاذ ما بيني وبين كات |
Şüpheli Hank'i bilgi için kullanıyor. | Open Subtitles | المشتبه به يستخدم هانك للحصول على المعلومات |
Öyleyse Neith Hank'i grup için önemli bir yerde tutuyor olabilir. | Open Subtitles | أذا كانت تلك هي القضية .. أذن ربما نيث تقوم بأحتجاز هانك في الموقع الذي كان مهماً مهماً للمجموعة |
Şüphelinin Hank'i orada tuttuğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد .. بأن المشتبهة بها تحتجز هانك هناك |
Eğer şahitleri yoksa, Hank'i alıkoyamazlar. | Open Subtitles | إذا ذهب شهادتهم أنها لا يمكن أن تعقد هانك. |
- Eğer Hank'i orada tutuyorlarsa, dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | إذا كان هذا هو المكان أنها قد حصلت على هانك عليك أن تكون حذرا جدا. |
Üç farklı kişiden adresi teyit ettik ama Hank'i sadece iki kişi koruyordu. | Open Subtitles | هذا لا معنى له. حصلنا على نفس عنوان من ثلاثة مصادر مختلفة وكانت هناك شخصين فقط هنا حراسة هانك. |