Hannah'ın pek çok etkileyici çalışmasının arasında benim en hoşuma gideni budur. | TED | اذا من بين تجارب هانا المثيرة للاعجاب هذه واحدة من المفضلة لدي. |
Pekala, demek Matt'in ortadan kaybolduğu gece Hannah'yı görmediği yalanmış. | Open Subtitles | حسنا، لذلك كذب مات لنا عن رؤية هانا الليل اختفت. |
Bence o parçayı Marlon'un... daha önce karıştığı kavgadan alan Hannah. | Open Subtitles | أعتقد أن هانا التقطت السنّ بعد شجار خاضه مارلون في المساء |
Bir ara Hannah Geist'tan jenital siğil örneği almamış mıydın? | Open Subtitles | الم تعمل على عينة عامة من هانا جايس ذات مرة؟ |
Hannah ve benim haftasonunda burada olma nedenimiz, İkimizin de ikinci bir şans olayına inanıyor olmamızdan! Bizi haksız çıkarmayın! | Open Subtitles | أنا وهانا هنا بالعطلة لأننا نؤمن بإعطاء فرصه ثانيه |
Eminim Hannah'nın kanını kendine enjekte etmeden de çalabilirdin. Neden bunu yaptın? | Open Subtitles | لم يكن يمكنك سرقة دم هانا بدون ان تحقن نفسك لماذا فعلتها؟ |
- Eğer garip olduğunu düşünürseniz, ...Hannah her kuruşunu bikitirmiş. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقد ان ذلك غريب هانا كانت تدخر مالها |
- Hannah' ın ailesi onun sosyal güvenlik numarası almasını istemediler. | Open Subtitles | اهل هانا, لا يريدونها ان تعرف رقم الضمان الاجتماعي الخاص بها |
Hannah'ın tweetine göre, aldığı şeyler aspirinmiş, ağrı kesici değil. | Open Subtitles | هانا أرسلت تغريدة الآن كان الدواء أسبرين وليست مسكنات للألم |
Bir basın toplantısı yapıp Hannah'ın hikayesini anlatmasına izin verelim mi? | Open Subtitles | ماذا لو قمنا بعمل مؤتمر صحفي لجعل هانا تحكي قصتها ؟ |
Hannah Baker'a yardım etmek sizin için ne kadar önemliydi? | Open Subtitles | كم كان من المهم بالنسبة إليك مساعدة هانا بيكر ؟ |
Hannah bir şey görmüş olsaydı bana söylerdi, değil mi? | Open Subtitles | إن كانت هانا قد رأت شيئاً، لكانت قد أخبرتني، صحيح؟ |
Hannah senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslıymış. | Open Subtitles | أعرف أن هانا كانت محظوظة جداً لحصولها على صديق مثلك |
Hannah dâhil, sen ve diğerleri gibi arkama yaslanıp bir şey yapmadan duramam. | Open Subtitles | و لن أجلس مكتوف اليدين مثلك و مثل الآخرين ، بمن فيهم هانا |
Hannah sana zorbalığa uğradığından falan söz etti mi hiç? | Open Subtitles | هل سبق وأخبرتك هانا شيئاً عن التنمر أو أي شيء؟ |
Hannah'nın başına gelenler umarım bir daha hiçbir çocuğun başına gelmez. | Open Subtitles | ما حدث لـ هانا أتمنى ألا يحدث أبداً لأي فتى آخر |
Hannah Baker'ın da bu şekilde zorbalığa uğrayıp uğramadığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفت إن كانت هانا بيكر قد تعرضت للتنمّر بهذا الشكل؟ |
Başka bir örneği de sizinle paylaşmak istiyorum: Hannah Perner-Wilson'un Kit-in-No-Parts'ı(çeşitli malzemeler üzerindeki iletken devreleri) | TED | مثال اخر اود ان اذكره انه هانا بيرنر ويلسون طقم بدون قطع. |
Jordan ve diğer üreticiler gibi Hannah da çalışmalarını yayımladı ve herkese kopyalaması ve üretmesi için izin verdi. | TED | مثل جوردان وصناع اخرين كثيرين، نشرت هانا وصفاتها وتسمح لاي شخص لنقلها واعادة انتاجها. |
Sadece renkli hayatı tatmak istedim ve Hannah bunu yaşayabilmem için benimle çıkıyormuş gibi yaptı. | Open Subtitles | وهانا دعتني للخروح معها لأحصل على كل شيء |
Karşılama komitesi varsa, bu Hannah evlendi, ben de başarısız oldum demektir. Doğru. | Open Subtitles | لو كان هناك صف الترحيب، هذا معناه أنني قد فشلت لأن (هاناه) تزوجت |
Klinikteki birinin bunu oluşturduğunu düşünüyoruz ve kim olduğunu bulursak bu, Hannah için tedavi bulmanın ilk adımı olabilir ve tabii ki sana. | Open Subtitles | نعتقد ان احدا في لوكاس قام بصنع هذا ولو امكنك معرفة من فقد تكون اول خطة في طريق ايجاد علاج لهانا ولك بالطبع |
Hannah, senin askerliğine hayran olduğunu her fırsatta söylüyor. | Open Subtitles | حنة لطالما ذكرتنا بمدى إعجابها بماضيك كجندي |