Hannibal'ın intikamını alıp huzura erişmesi için karşınızdayım. | Open Subtitles | لقد جئت ساعيا للأنتقام هانيبال يحتاج للسلام |
Hannibal'ın geldiği kalenin yakınında bulundu. | Open Subtitles | كان موجود بالقرب من القلعة التي جاء منها هانيبال |
Hannibal'ın neden bunu yaptığını söylersen Jack Crawford'a her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | أخبر جاك بهذا سأخبر جاك كروفورد كل شيء إذا اخبرتني لماذا فعلها هانيبال |
Belki bir derece rahatlatıcı olur fakat Hannibal'ın senin için elinden gelenin en iyisini yaptığına eminim. | Open Subtitles | ربما يعطيك هذا القليل من الراحة لكني مقتنعة أن هانيبال فعل ما يعتقد أنه في مصلحتك |
Hannibal'ın neden bunu yaptığını söylersen Jack Crawford'a her şeyi anlatırım. | Open Subtitles | أخبر جاك بهذا سأخبر جاك كروفورد كل شيء إذا اخبرتني لماذا فعلها هانيبال |
Jackie Jervis gelmiş Hannibal'ın etrafında dönüp duruyormuş. | Open Subtitles | تقول ان جاكي جارفيس في العرض وهو يتملق هانيبال |
Hannibal'ın oğlu Barbarossa mı? yoksa, Temujin'un oğlu Barbarossa? | Open Subtitles | بربروسا, هانيبال نجل, أو بربروسا, ابن Temujin؟ |
Hannibal'ın kendi Will Graham'i vardı; benim de öyle. | Open Subtitles | هانيبال حصل على "ويل غرام" الخاص به وأنا حصلت على الخاص بي |
Ben de kendime bunu söyledim fakat Hannibal'ın etkisi altındaydım. | Open Subtitles | لقد أخبرت نفسي بذلك، ولكنني كنت (واقعة تحت تأثير (هانيبال |
Fakat şarap ve yiyecek konusunda Hannibal'ın geleneklerini takip etmem gerek. | Open Subtitles | ولكن فيما بتعلق بالطعام والنبيذ عليّ أن أتبع تجارب (هانيبال) السابقة |
Hannibal'ın önceki bölümlerinde... | Open Subtitles | سابقا في هانيبال |
Hannibal'ın önceki bölümlerinde... | Open Subtitles | سابقا في هانيبال |
Herkese Hannibal'ın bir katil olduğunu söyledim ama kimse bana inanmadı. | Open Subtitles | لقد أخبرت الجميع أن (هانيبال) كان قاتلاً ولم يصدقني أحد |
Hannibal'ın sana iyi gelmediğini ve ilişkinizin yok edici boyutta olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتفد أن (هانيبال) يلائمك وأعتقد أن علاقتكما مدمرة |
Randall Tier onun şüphelisiydi ve Hannibal'ın hastasıydı ve Freddie Lounds ölmeden önce onun cinayetini araştırıyordu. | Open Subtitles | راندل تير) كان المشتبه به خاصته) (وكان مريض (هانيبال و(فريدي لاوندز) كانت تحقق في مصرعه وقت وفاتها |
Hannibal'ın tanık olduğum tek suçu, etki altına almaktı. | Open Subtitles | جريمة (هانيبال) الوحيدة التي شهدتها كانت التأثير |
Will'in, Hannibal'ın yakalandığını görmek için hepimizden fazla sebebi var. | Open Subtitles | (ويل) يملك أسباباً أدعى لرؤية (هانيبال) خلف القضبان أكثر من أي منا |
Hannibal'ın yaptığı şeyi kabul ediyorum. Neden yaptığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | (أنا أتقبل ما فعله (هانيبال وأتفهم لمَ فعل ما فعله |
Hannibal'ın öldürüp öldürmeyeceğimi merak ettiğini söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أن (هانيبال) كان يشعر بالفضول إزاء استعدادي للقتل |
Hannibal'ın onu kancasıyla, kurşunuyla birlikte yutmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | أنت تسمح لـ(هانيبال) بالاستحواذ عليه كلياً |