Hans Zarkov. Gezegenimiz Dünyayı kurtarmak için bu ikisini kaçırdım. | Open Subtitles | اسمى هانز زاكروف انا عالم لقد اختطفتهم لانقاذ كوكبنا الارض |
Saldırı senin fikrin değil miydi? Hans ve arkadaşlarını öldürttün. | Open Subtitles | ـ وتركت هانز ورجاله ليذبحوا ـ انتظري دقيقه, انتظري دقيقه |
Hans, bunların ne kadar parası olduğunu ve nerede saklandıklarını biliyordu. | Open Subtitles | هانز عرف، كم من المال عندهم وأين كانوا يخفونه ـ أنظر |
Hans Rosling beni affet. Kendisi gerçek istatistiklerin kullanılmadığı her şeyin yalan olduğunu söyler -- ama kamu açısından baktığımızda bu durumla bu büyük delta sayesinde başa çıkabiliyoruz. | TED | إعتذار لهانز روزلنج لقد قال أن أي شيء بدون استخدام إحصائيات هو كذب -- ولكن الدلتا الكبرى هنا هو كيف نتعامل مع هذا من الناحية العامة. |
Ayrıca, Hans'ın beni forma sokması için, yer açmam gerekiyordu. | Open Subtitles | (إضافة ، إلى أنه كان يجب أن أجد حجرة (لهانز ليُرَيِّضُنِى و يجعل جسدى لائقا |
- Hans'a o insanları öldürttün. - Dur bir dakika. | Open Subtitles | ـ وتركت هانز ورجاله ليذبحوا ـ انتظري دقيقه, انتظري دقيقه |
Bana göre bu hikaye Hans Sloane denen adamla başlıyor. | Open Subtitles | وبالنسبة لي,فإن بداية القصة هانز سلون من عند رجل اسمه |
[Bölüm 11] Bunlar, Hitler'in şahsi hukuk danışmanı ve işgal edilmiş Polonya'nın valisi olan Hans Frank'ın soyu. | TED | تلك هي سلالات هانز فرانك الذي كان المستشار القانوني الشخصي لـهتلر والحاكم العام لبولندا المحتلة. |
Yazarı 1930’larda Viyana’da bir yatılı okul ve klinik karışımı bir yeri işleten Hans Asperger adında bir adamdı. | TED | كان كاتبها رجل يدعى هانز أسبرجر، والذي كان يدير مكاناً عبارة عن مصحة ومدرسة داخلية في فيينا منذ عام 1930. |
10 yıl önce Hitler gücü ele geçirdiğinde Hans ve Sophie Scholl, Forchtenberg kasabasında yaşayan gençlerdi. | TED | عندما استولى هتلر على السلطة قبل 10 أعوام. كان هانز وصوفي شول مراهقين في بلدة فورشتينبرغ. |
Gençler olarak, Hans Hitler Gençliği'nin bir üyesiydi ve Sophie de Alman Kız Birliği'ne katılmıştı. | TED | كمراهقين، كان هانز عضواً في شبّان هتلر وانضمّت صوفي إلى عصبة فتيات ألمانيا. |
Hans rütbe aldı ve diğer genç kişilerin eğitimini ve beyinlerinin yıkanışını denetledi. | TED | ترفّع هانز في الرّتب وأشرف على تدريب وتلقين الشّبان الآخرين. |
Savaş çıktıktan sonra Sophie, ulusal güç için istemeyerek çalıştı ve Hans, Münih'de tıp fakültesine giderken ordu görevlerini üstlenmek zorunda kaldı. | TED | بعد اندلاع الحرب، عملت صوفي مكرهةً للمصلحة الوطنيّة، وكان على هانز أن يتولّى مهامه العسكريّة بينما كان يرتاد كلية الطب في ميونخ. |
Hans, orada Christoph Probst, Willi Graf ve Alexander Schmorell ile tanıştı. | TED | وهناك التقى هانز بكريستوفر بروبست، وفيلي جراف، وألكسندر شموريل. |
Ancak Hans'ın odasında delil bulasıya kadar onları kimin yazdığını fark etmemişti. | TED | ولكن هذا لم يكن إلا بعد اكتشافها أدلّة في غرفة هانز لتُدرك من قام بكتابتها. |
1942 kışında Hans, Nazi karşıtı isyancılarla tanışmak için Çekoslovakya sınırına tehlikeli bir yolculuk yaptı. | TED | في شتاء عام 1942، قام هانز برحلة خيانة إلى الحدود التشيكوسلوفاكيّة لمقابلة متمرّدين مناهضين للنازية. |
Önce Hans'la konuşmam gerek. | Open Subtitles | . علي التحدث لهانز اولا |
Hans'la bizi de bu yüzden gönderdi. | Open Subtitles | لهذا السبب دعينا لهانز |