Ve hapishane hücresinde daha güvende olacağınızı düşündüm. | Open Subtitles | واعتقدت أنك ستكون بأمان أكثر في زنزانة السجن |
hapishane hücresinde oturan üzgün bir ibne olurdu. | Open Subtitles | لكان أصبح قواداً حزيناً يجلس في زنزانة السجن |
Umarım, gerçekten umarım ki hayatının geri kalanını bir hapishane hücresinde çürürken bunu düşünerek geçirirsin. | Open Subtitles | أتمنى، أتمنى حقاً تقضين بقية حياتُـكِ متعفنة في زنزانة السجن تفكرين ملياً بهذا |
Eğer ziyaret etmek olasıdır sadece mezarıdır Lütfen bir Kahire hapishane hücresinde kendi . | Open Subtitles | المقبرة الوحيده التي ستقوم بزيارتها هي في زنزانة سجن القاهرة. |
Wilhelm Reich insan orgazmı teorileri yüzünden hapishane hücresinde öldü. | Open Subtitles | توفي ويلهلم رايش في زنزانة سجن بسبب نظرياته عن الأورغازم لدى الإنسان. |
Volkanik bir hapishane hücresinde pek el işi malzemesi bulunmaz. | Open Subtitles | ليس هناك أدوات للحرف في زنزانة السجن البركاني |
Bak, buraya bir hapishane hücresinde çürüdüğünü görmek istemediğim için geldim. | Open Subtitles | انظر. أنا هنا فحسب لأنني لا أريد رؤيتك تتعفّن في زنزانة السجن. |
Kuvvetli adamlara hapishane hücresinde keyif yaptıracak hâlimiz yok. | Open Subtitles | نحن ليس لدينا الرجال القادرين على العمل ستبرد كعوبك في زنزانة السجن. |
Gerçek babasını korumak için. hapishane hücresinde ölmesini istemedi. | Open Subtitles | لحماية والده الحقيقي حتى لا يموت في زنزانة السجن |
hapishane hücresinde değişmeye zorlanacaksın. | Open Subtitles | سوف تضطر إلى تغيير في زنزانة السجن |
- hapishane hücresinde bir hafta, anlamalıydım. | Open Subtitles | أسبوع في زنزانة سجن كان علي أن أستوعب |
- hapishane hücresinde bir hafta, anlamalıydım. | Open Subtitles | أسبوع في زنزانة سجن كان علي أن أستوعب |
Eğer Buster olmasaydı rahat bir hapishane hücresinde yatıyor olacaklardı. | Open Subtitles | ربّما ما زالوا يستريحون (في زنزانة سجن (لانسينج (لو لم يكن هناك (باستر |
Luke'un annesi bu gece bir hapishane hücresinde uyuyacak! | Open Subtitles | والدة (لوك) تبيت في زنزانة سجن الليلة |