Çalıştığın yerin bir Türk hapishanesini anımsattığını, tesadüfen anlatan birine oraya koyması için biraz para verdim de! | Open Subtitles | لقد دفعت لأحدهم مالاً لكي يضعه هناك و هو من أخبرني بأن المكان الذي تعمل فيه يذكره بسجن تركي |
Çalıştığın yerin bir Türk hapishanesini anımsattığını, tesadüfen anlatan birine oraya koyması için biraz para verdim de! | Open Subtitles | لقد دفعت لأحدهم مالاً لكي يضعه هناك و هو من أخبرني بأن المكان الذي تعمل فيه يذكره بسجن تركي |
Ne dersin, sence kendi hapishanesini mi inşa ediyordu? | Open Subtitles | بماذا تعتقدون أنه كان يفعل أيبني سجنه الخاص؟ |
Jor-El kendi amaçların için hapishanesini kullandığını bilse ne düşünür? | Open Subtitles | (ماذا كان ليظنه (جور-إل باستخدامك سجنه لأغراضك الشخصية ؟ |
hapishanesini ziyaret edecek, ayrıca... - safariye de çıkacak. | Open Subtitles | و سِجن زوندَر واتَر بالإضافَة إلى رِحلَة سفاري |
Grup Pretoria hapishanesini, Zonderwater... | Open Subtitles | ستَزورُ تِلكَ المَجموعَة سِجن بريتوريا |
Ray, Cook bölge hapishanesini ara. Wayne Luckett'ı ziyaret edeceğimizi söyle. | Open Subtitles | (راي)، اتصل بسجن مقاطعة (كوك) وأخبرهم أننا سنزور (واين لوكت) |
Ruby aradı. Tri-County hapishanesini aramış. | Open Subtitles | كانت تلك (روبي) لقد اتصلت بسجن المقاطعة |
Otomo Evernow'daki hapishanesini ortadan kaldırdı. Buranın beş kilometre ötesindeki bir lisede çekilen şu şeye baksana. | Open Subtitles | لقد أصلح (أوتومو) سجنه في (إيفر ناو) وانظري لما سُجل في مدرسة ثانوية |