O zamandan beri hayatın hapislerde ve enstitülerde geçti. | Open Subtitles | و من حينها كانت حياتك سلسلة من السجون و المؤسسات |
Eskiden kötü adamlar hapislerde ve tımarhanelerde olurdu. | Open Subtitles | الاشرار إعتادوا على التواجد في السجون ومستشفيات الامراض النفسية |
Bugün sivil savaş zamanındaki köle sayısından çok zenci var hapislerde. | Open Subtitles | هناك العديد من السود فى السجون هذه الأيام أكثر من العبيد الذين كانوا فى السجون إبان الحرب الأهلية. |
Ama bunun yerine önümüzdeki 20 yıl için hapislerde çürüyecek. | Open Subtitles | ولكن بدلاً من ذلك سيتعفّن في السجن للعشرين سنة القادمة. |
Şüpheli sırasına girip 25 dolar kazanmak uğruna ömrümü hapislerde çürüteceğim. | Open Subtitles | ،25دولاراً لأكون في طابور المتهمين والآن سأقضي بقية حياتي في السجن |
Ancak bilmediğiniz şey şu ki Amerika'da herhangi bir gece hiçbir suçtan hüküm giymemiş yarım milyon insan o taştan duvarlı hapislerde uyuyor. | TED | لكن ما قد لا تعرفه هو أنه وفي أي ليلة في أمريكا، يخلد حوالي نصف مليون شخص إلى النوم في زنزانات السجون الخرسانية تلك، ممن لم تتم إدانتهم بأي شيء. |
Bazı hapislerde olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن هذا يحدث في السجون |
Demek ki hayatının yarısını hapislerde geçirdin. | Open Subtitles | أساسا , تقول بأنك قضيت نصف عمرك في السجن ؟ |
Ben de sizi hapislerde çürütmeyeceğim. | Open Subtitles | و لن أضعكما أنتما الأثنين في السجن لمدة طويلة جداً جداً. |
Para durumunu düzene sokmak zorundasın, canım. Yoksa hapislerde çürürsün. | Open Subtitles | سيكون لديك لترتيب 5000000 على الرغم من أن عليك أن تذهب إلى السجن |