Bir uzaylı ırkı, o şeyi hapsetmek için delicesine bir teknoloji geliştirmiş ve Dünya'yı çöplük yerine kullanmışlarsa, bunun tek bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | إذا إمتلك جنس فضائي تقنية لحصر ذلك الشيء واستعمل الأرض كمرحاض له... فقد فعلوا ذلك لسبب واحد |
Bir uzaylı ırkı, o şeyi hapsetmek için delicesine bir teknoloji geliştirmiş ve Dünya'yı çöplük yerine kullanmışlarsa, bunun tek bir nedeni olabilir. | Open Subtitles | إذا إمتلك جنس فضائي تقنية لحصر ذلك الشيء واستعمل الأرض كمرحاض له... فقد فعلوا ذلك لسبب واحد |
İşte bu o kadar çok sevdiğiniz mutluluk bitkisi sizleri öldürmek için kullanılıyor. Sizi hapsetmek ve köle yapmak için kullanıyorlar. | Open Subtitles | لذا هذا الكوكب السعيد الذي تحبينة كثيراً , يٌستخدم للقتل إنهم يستخدمونه لسجن وإستعباد المخلوقات |
Naziler, Polonyalı Yahudileri hapsetmek için Polonya'nın dört bir yanında gettolar oluşturmuştu. | Open Subtitles | أنشأ النازيون جيتوات فى كافة أنحاء بولندا لسجن اليهود البولنديين |
Az önce altı devlet görevlisini hapsetmek zorunda kaldım çünkü yedinciyi doğradı. | Open Subtitles | لقد اضطررت لحبس 6 ضباط عسكريين لأنه قتل الضابط السابع. |
Güçsüzleştiğinde mührü Amara'dan alıp onu tekrar hapsetmek için kullanacağız. | Open Subtitles | و بمجرد أن تضعف قوتها (سأستعيد العلامة من (أمارا و أستخدمها لحبسها بعيدًا |
Bana onu hapsetmek için mührü verdin ve o beni değiştirince ki bu engellenemez bir şey beni bir kenara attın. | Open Subtitles | قمت بمنحي العلامة لأقوم بحبسها بعيدًا و عندما بدأت العلامة بتغيري .. عندما قامت العلامة بدورها الطبيعي |
Bay Breslin, tutuklama ve suçlu iadelerine son verdikten sonra teşkilat oldukça rezil eylemlerde bulunan bu tür insanları hapsetmek için alternatif koşullar aramaya başladı. | Open Subtitles | سيّد (بريزلين)، بعد إنهاء عمليات نقل السجناء، الوكالة تبحث عن... الحالات النهائية لسجن هذا النوع... من الأشخاص الذين يرتكبون أعمال... |
Tanrıları hapsetmek için yaratıldı. | Open Subtitles | تم أنشائه لحبس الآلهة |
Güçsüzleştiğinde mührü Amara'dan alıp onu tekrar hapsetmek için kullanacağız. | Open Subtitles | و بمجرد أن تضعف قوتها (سأستعيد العلامة من (أمارا و أستخدمها لحبسها بعيدًا |
Bana onu hapsetmek için mührü verdin ve o beni değiştirince ki bu engellenemez bir şey beni bir kenara attın. | Open Subtitles | قمت بمنحي العلامة لأقوم بحبسها بعيدًا و عندما بدأت العلامة بتغيري .. عندما قامت العلامة بدورها الطبيعي |