"hararetli" - Traduction Turc en Arabe

    • ساخنة
        
    • حامية
        
    • المحموم
        
    • حاميه
        
    • حاميًا
        
    • حيويًا
        
    Bu soru haklı olarak uzun süredir ekonomistler arasında hararetli bir tartışma konusu. TED كان هذا السؤال موضوعًا لجدالات ساخنة ولفترة طويلة بين الاقتصاديين، ولأسباب وجيهة.
    Fakat bir süredir şehirlerde çok popüler... ve hararetli bir tartışmadır gidiyor. Open Subtitles لكنها رائجة في المدن منذ فترة ولقد جرت مناقشات ساخنة هناك
    Oğlun üç kere aradı, epey üzgündü ve ikiniz hararetli bir görüşme yaptınız. Open Subtitles وابنك اتصل بك ثلاث مرات، وكان منزعج حقاً، ودارت بينكم محادثة ساخنة.
    Demek ki, flütten golf arabasına, oradan eşcinsel evliliği gibi hararetli tartışmalara konu olan her şeyde Aristo'nun dediği geçerli. TED إذاً مع المزامير، مع عربات الغولف، وحتى مع مسألة حامية الوطيس مثل زواج المثليين، لدى أرسطو فكرة.
    Dün gece barda hararetli bir tartışmaya yaşadım. Open Subtitles قد قمت بمناقشة حامية الوطيد في البار ليلة أمس
    Büyük maçın harareti yeni bir hararet zirvesine erişti çünkü Springfield Ü. ile AM arasındaki hararetli rekabet hararet gibi yayıldı. Open Subtitles حمىالمباراةالهامةوصلتذروتها.. حيث التنافس المحموم بين (سبرنغفيلد (يو)و (سبرنغفيلدإيهآندإم.. انتشركالحمىالمنهكة،و..
    Evet, tarihçiler şimdilerde kulağını ressam arkadaşı Paul Gauguin'le yaptığı hararetli bir kavgada kaybettiği düşüncesindeler. Open Subtitles لقد قام بقطعها أجل حسنا المؤرخون الأن لديهم رأى أن الأذن كان من الممكن فقدها فى مشاده حاميه
    hararetli filan değildi. Renata'dan ayrılmaktan korkuyordu. Open Subtitles لم يكن جدالاً حاميًا قالت أنها تخشى أن تقطع
    hararetli bir tartışmaydı. Open Subtitles لقد كان نقاشًا حيويًا
    Herhangi bir şey duymuş olmayabilirler hararetli bir takasa şahitlik etmiş olabilirler ya da öyle bir ortam sezmiş olabilirler. Open Subtitles انهم لا يملكون ل لقد سمعت شيئا ، قد شهدوا تبادل ساخنة ، أو لمست جو...
    - Daha çok, yüz yüze hararetli bir tartışma olmuş sanırım. Open Subtitles كانت مواجهتكما ساخنة لقد تجاوزت
    Gerçekten hararetli bir Twitter tartışmasının ortasındalar. Open Subtitles إنهم وسط حرب تويتر ساخنة -لذلك
    Boğazım Lewis'in annesiyle yaşadığım hararetli sevişme sonrası büyük zarar aldı. Open Subtitles لأنّ حلقي يعاني من أضرار كبيرة بسبب جلسة قبلات ساخنة مع والدة (لويس)
    Müdür bir süredir hararetli telefonlar alıyor. Tek arayan Tovah Rivlin değildi. Open Subtitles استقبل المدير عدّة مكالمات ساخنة جدًا وليست فقط من (توفا ريفلن)
    Deleware'in hayli hararetli bir mülk kavgasına karıştığını öğrendim. 4024, Radford. Open Subtitles جريت البحث كسيس / نيكسيس على العنوان من تلك المخططات التي وجدنا في مكان ديلاوير. تبين انه متورط في نزاع حول ملكية ساخنة جدا .
    Vandalism bugün şehrin ortasını vurdu ve sonra da korkuç 4'lü ile olan hararetli savaşda 4'lüye eşit derecede rezil olan isimsiz yasadışı örgütüne öncülük etti Open Subtitles سبيدرمان قد دمر لوحه إعلانات ديلي بيويجل ثم ذهب ليرأس مجموعه من الابطال المجهولون إلى معركة حامية مع المرعبن الاربعه المساوون في الشر
    hararetli bir tartışma mı? Ne konuda? Open Subtitles مناقشة حامية عن ماذا؟
    Birkaç gün önce hararetli bir tartışma olmuştu. Open Subtitles -كان هناك مناقشة حامية قبل بضعة أيّام .
    Düşündüklerimin birçoğunu vasiyetime geçiriyorum, umarım hararetli aklî kovalamayı keserim ve hepsini kendi görüşüme çeviririm. Open Subtitles "محاولاً الحصول على أكبر قدر من الأفكار إن صح التعبير, "آمل لإيقاف ذلك السعي المحموم العقلي "وأن أدونها جميعاً في منظوري الخاص.
    O küçük hararetli kaşlarını öpeceğim. Open Subtitles سأقبل جبينك الصغير المحموم...
    O küçük hararetli kaşlarını öpeceğim. Open Subtitles سأقبل جبينك الصغير المحموم...
    Oniler, Orochi hapsedilmiş durumdayken onu çaldılar ama hararetli bir savaşla onu tekrar ele geçirmeyi başardık. Open Subtitles الاوني) سرق( اروشي)عندما كان يحلق بعيدا) ولكن .. بعد معركه حاميه تمكنا من اعادته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus