"harcıyorum" - Traduction Turc en Arabe

• أضيع
• أقضي
• اهدر
• وقتي
• أنفق
• أصرف
• أهدر
• انفق
• أضيّع
• أضعت
• سأنفق
• بتضييع
• أُهدر

Söylesene Doktor, planlamam gereken savaşlar varken vaktimi neden seninle harcıyorum?
أخبرني يا دكتور، لمَ أضيع وقتي معك؟ لدي حروب لأخطط لها

Majesteleri, anlaşılan hem kendi zamanımı, hem de sizinkini boşa harcıyorum.
مولاتى ، من الواضح أننى أضيع وقتى كما أضيع وقتك

Ve ben boş zamanımın çoğunu YouTube'a koyduğum bilim videolarını yapmaya harcıyorum.
و أنا نفسي أقضي معظم وقت فراغي اعمل مثل هذه الفيديوهات العلمية و احملها على اليوتيوب.

- Bak, zamanını boşa harcıyorum. - Neden böyle diyorsun?
. انظرى , انا اهدر وقتك لماذا تقولى ذلك ؟

Ama belli ki vaktimi boşa harcıyorum. Binbaşı sana bir iki şey öğretir.
لكن من الواضح أنني كنت أقوم بتضييع وقتي سيلقنكِ الرائد درسًا أو درسين

Hayır, hepsini kuzenine harcıyorum.
لا، أعتقد أنني أنفق كل شيء على ابنة عمك.

Tıraş losyonlarıma o kadar harcıyorum.
أصرف هذا المبلغ على مرطب ما بعد الحلاقة.

Ve şimdi ben de hayatımı onun deli olduğunu kanıtlamak için harcıyorum.
و الآن أنا أهدر حياتي لكي أحاول أن أثبت أنه ليس بمجنون

Nefesimi, asıl şarkı söyleyerek harcıyorum elime geçenleri düşünürsek.
أضيع أنفاسك بالغناء أيضاً باعتبار ما أحصل عليه

Haklısın. Yıllardır o çöplükte hayatımı harcıyorum.
أنتي محقة ، كنت أضيع حياتي بتلك البالوعة لسنوات

İronik bir şekilde, kızım o robot tarafından kovalanırken ben burada vaktimi harcıyorum.
مثير للسخرية، اعتباراً أنني كنت أضيع الوقت بينما ابنتي تقتنص بهذا الشيء

Sosyal durumun nasıl değiştiğini, yeni teknolojilerin insanlara nasıl kısıtlamalar, ve fırsatlar getirdiğini düşünerek çok zamanımı harcıyorum.
أقضي وقتا كبيرا أفكر في الكيفية التي يتغير به الشكل الإجتماعي, وكيف أن التقنيات تخلق قيودا جديدة وفرصا جديدة للناس.

Ben zamanımın harcayabildiğim kadarını deniz hayatını incelemekle harcıyorum.
أنا أقضي كل الوقت الذي يمكنني قضاؤه دارساً للكائنات البحرية.

Belki de tiyatro oyunları sergilemek ve kulüp kurmak ile çok fazla vaktimi harcıyorum.
ربما أقضي كثيراً من وقتي في إنشاء الأندية وتأليف المسرحيات

Korkarım bu albüm olayı ile vaktini harcıyorum, Peyton.
اخشى بأني اهدر وقتك بهذا التسجيل يابيتون

Bu yüzden, maaşımın neredeyse tümünü giysilere harcıyorum.
لهذا أنا أنفق جلّ راتبي تقريباً على الملابس

Kiramı ödedikten sonra elimde kalan tüm parayı Andrea'ya harcıyorum.
بعد أن أدفع الإيجار سوف أصرف النقود على أندريا

Neden böyle bir kadın için yeteneğimi, atımı ve hayatımı boşa harcıyorum ki?
لماذا ينبغي أن أهدر موهبتي وحصاني وحياتي على امرأة ؟

Çanta aldım da. Parayı su gibi harcıyorum. Bunu söyledikten sonra seni işe almamı mı istiyorsun yani?
انا اشتريت بعض الاشياء الغير ضرورية انا انفق مالى بلا مبالاة بجانب هذا الجزء.انا ليس لدى الكثير.انا جادة

- Zamanınızı boşar harcıyorum. - Hayır, hayır, tabiî ki öyle değil.
. أنا أضيّع وقتك - . لا ، لا على الإطلاق -

Aptalca eğitim alanı seçiyorsun. Boşuna zaman harcıyorum.
إعترفي ،لقد إلتحقت ببرنامج تدريب سئ أضعت به وقتك

Daha azını harcıyorum. Geri kalanını banka karşılayacak.
سأنفق أقل من ذلك البنك سيتكفّل بالبقية

Haklısın. Zamanını boşa harcıyorum.
أنت على حق أنا أُهدر وقتَك