"harcamayın" - Traduction Turc en Arabe

    • تضيع
        
    • تهدر
        
    • تضيعوا
        
    • تهدروا
        
    • تضيعي
        
    • وفروا
        
    • لا تصرفها
        
    • لا تضيّعي
        
    • لاتهدر
        
    • تُضيّع
        
    • تضيّع
        
    • احفظ
        
    • لا تهدري
        
    • لا تَصْرفْ
        
    • لا تُضيع
        
    Zamanınızı sahil korumayı arayarak ya da SOS yollayarak harcamayın. Open Subtitles لا تضيع الوقت بالأتصال بخفر السواحل أو أرسال رسالة أستغاثة.
    Roketleri boşa harcamayın, Sonra ihtiyacımız olacak. Open Subtitles لا تهدر الصواريخ، ربما نحتاج إليها لاحقاً
    Bütün bir cevap üzerinde fazla vakit harcamayın. Open Subtitles لا تضيعوا الكثير من الوقت على إجابة معينة.
    -Zamanınızı harcamayın. -Öyleyse kızına yardımcı ol ve yerini bize sen söyle. Open Subtitles لا تهدروا وقتكم فهي ليست هناك
    Zamanınızı boşa harcamayın Bayan Sharp. Open Subtitles انحنيا انحناءة احترام لعمتيكما لا تضيعي وقتِك يا آنسة "شارب"
    Bir şey kazanmadıysam, hiç vaktinizi harcamayın. Open Subtitles إذا لم أربح شيئاً، وفروا عليكم الوقت
    Lütfen mahkemenin zamanını teknik detaylarla harcamayın. Open Subtitles أرجوك لا تضيع وقت المحكمة في هذه الامور التقنية
    Vaktimi boşa harcamayın, başka komiseri arayacağım. Open Subtitles لا تضيع وقتي أعطني النقود والا سـ أتصل بالمفوض من فضلك لا تفعلي ذلك
    Benimle zamanınızı harcamayın. Ben gidiciyim. Open Subtitles لا تضيع وقتك عليّ لن أبقي طويلاً لهذا العالم
    İyi bir insanın ne olması gerektiği üzerinde vakit harcamayın. Olun. Open Subtitles "لا تهدر وقتك في التفكير بالصلاح، كن صالحاً."
    Biliyor musun dışarı çıktığımız zamanlarda birinin kafasını ezer diğerinin boğazını keser ve "asla kurşun harcamayın" derdi. Open Subtitles أتدري، عندما كنا نخرج في دوريات، كان يحطم جمجمة أحدهم، ويحز عنق آخر، ويقول "لا تهدر رصاصة أبداً"
    Oklarınızı boşa harcamayın. Bırakın hain sulu mezarında çürüsün. Open Subtitles لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي
    Oklarınızı boşa harcamayın. Bırakın hain sulu mezarında çürüsün. Open Subtitles لا تضيعوا السهام ,دعوا الخائن يتعفن في قبره المائي
    İbrahim'e vakit harcamayın, o olamaz. - Kanıtlayacağım. Open Subtitles لا تهدروا وقتكم بالبحث عن (إبراهيم)، لا يمكن أن يكون الفاعل، وسأثبت ذلك.
    Zaman değerlidir, Bayan Sanders. Ve lütfen zamanımızı harcamayın. Open Subtitles ( الوقت له قيمة كبيرة ( ساندرس ومن فضلكِ لا تضيعي وقتنا
    Cephanenizi boşa harcamayın, hedefin görünmesini bekleyin. Open Subtitles وفروا ذخائركم أنتظروا ظهور الهدف
    Hepsini bir kerede harcamayın. Open Subtitles لا تصرفها فى مكان و احد
    Vaktinizi, Carter'a üzülmekle harcamayın. Open Subtitles لا تضيّعي وقتكِ بالقلق حول كارتر
    Gerçekten yapmamalıydın. Mermi harcamayın. Open Subtitles لايجب أن تقتله ، لاتهدر رصاصة
    Yani kurtarılma umutlarıyla zamanınızı harcamayın. Open Subtitles لذلك لا تُضيّع وقتك بالتفكير بأيّة آمال للإنقاذ
    Vaktinizi boşa harcamayın, Ajan Scully. Open Subtitles لا تضيّع وقتك، الوكيل سكولي.
    Cephanenizi harcamayın ve aşağıda kalın! Open Subtitles احفظ ذخيرتك و أبق منبطحا!
    Boşuna zamanınızı harcamayın. Gardiyan savaşa girdiğimizi söyledi. Open Subtitles لا تهدري وقتك أخبرني الحرّاس أننا ذهبنا للحرب
    Çocukların tüm üniversite parasını bir otelde harcamayın. Open Subtitles قمة جزرِ: لا تَصْرفْ كُلّ كَ تُموّلُ كليَّةُ الأطفالِ في فندقِ واحد.
    Evlat, lanet zamanımı boşa harcamayın. Open Subtitles ايها الشاب لا تُضيع وقتى اللعين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus